Merkez Bankası Başkanı Karahan'dan kira enflasyonuna ilişkin açıklama
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’ın açıklamaları şu şekilde: “Rezervlerimizde 124 milyar dolardan fazla artış sağladık, artık rezervin günlük takip edilmediğini gözlemliyoruz. Rezervlerde yeterlilik düzeyine ulaştık. Sıkı para politikası duruşumuzu devam ettireceğiz. Dezenflasyon sürüyor ve sürecek.
Fiyat istikrarı demek faizlerin kalıcı olarak düşük olması demek ve finans sektörü tarafından uzun vadeli finansmanın uygun koşullarda sağlanabilmesi demek. Uzun vadeli finansman imkanı ve öngörülebilirlikle birlikte düşük enflasyon yatırım ortamında ciddi bir iyileşme sağlar. Uzun vadeli yatırımlar yapılabilir hale gelir, ülkenin büyüme potansiyeli artar, büyüme sürdürülebilir hale gelir.
KİRA FİYATLARI HAKKINDA
Enflasyon temel mallarda 38 puan, gıdada 43 puan ve hizmet kalemlerinde 52 puan geriledi. Dezenflasyon süreci devam etmekle birlikte hızı yavaşladı. Manşet enflasyonda gıda fiyatları kaynaklı oynaklık gördük. Gıda enflasyonu gerilese de beklentilerdeki gıda kaynaklı bozulma yıl sonu enflasyonunu etkiledi.
Kira ve eğitimde enflasyonun yüksek olmasının sebebi nedir? Kira ile başlayacak olursak burada deprem etkisi öne çıkıyor. Hem kira hem eğitimde etkili olan bir diğer husus geçmişte uygulanan fiyatlama üzerindeki kısıtlardır. Öncü veriler önümüzdeki dönemde kira enflasyonunun manşet enflasyona yakınsayacağını gösteriyor.
KREDİ FAİZLERİ HAKKINDA
Faizler nasıl düşer? Burada piyasa faizlerinden bahsedeceğim. Hem hanehalkı hem reel sektör için önemli olan piyasadaki faizler. Bu noktada öncelikle politika faizinde piyasa faizleri arasındaki farka değinmem gerekiyor. Politika faizi Merkez Bankası tarafından belirlenirken, piyasa faizleri, piyasa koşulları içinde şekilleniyor.
Uzun vadeli kredi faizleri enflasyon gerçekleşmeleri, enflasyon beklentileri ve belirsizlik üzerinden şekilleniyor. Aslında politika faizindeki hareketlerin her zaman piyasaya yansımayabileceğini örnek üzerinden anlatmak istiyorum. Eylül 2021’de başlayan indirim döngüsünde Merkez Bankası’nın politika faizini 5 puan indirdiğini görüyoruz. Normal şartlarda politika faizindeki bu düşüşün piyasadaki faizlere yansımasını beklersiniz. Ancak bu dönemde piyasadaki faizlere baktığımızda ticari kredi faizlerinden 4.5 puan, tüketici kredisi faizlerinin 5 puandan fazla arttığını görüyoruz. Peki piyasa faizlerin eden yükseldi. Bunu anlamak için bu dönemde enflasyon beklentilerine bakmamız yeterli. Enflasyon beklentileri bu süreçte 25 puandan fazla yükseldi. Finansal piyasadaki aktörler fonlama maliyetleri düşse de bunu uzun vadeli kredilere yansıtmaktan çekindiler. Piyasadaki faizler Merkez Bankası faizinden farklı hareket etti.