Emlak Yöneticim

22 Mart Dünya Su Günü

22 Mart Dünya Su Günü

Suyun önemine dikkat çekmek ve temiz ve güvenli suya erişim konusunda farkındalığı artırmak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart günü “Dünya Su Günü” olarak kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler; buz küreleri, iklim değişikliği, su döngüsü, ekonomi, çevre ve toplum arasındaki önemli bağlantılar hakkında küresel farkındalık yaratmak için 2025’i Buzulların Korunması olarak ilan etti. Her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü’nün 2025 teması “Buzulların Korunması” olarak belirlendi. 22 Mart’ta yayınlanacak olan senelik BM Dünya Su Kalkınma Raporu başlığının ise “Su Kuleleri: Dağlar ve Buzullar” şeklinde olacağı açıklandı. Ayrıca, Dünya Buzullar Günü ve Dünya Su Günü’nün ortak kutlaması için, 20-21 Mart 2025 tarihlerinde Paris'teki UNESCO Genel Merkezi'nde yüksek düzeyli bir etkinlik düzenlendi. Bu etkinlik, dünya buzullarının durumu ve bunların küresel su güvenliği, topluluklar ve ekosistemler üzerindeki etkileri gibi konuları içeriyor.

Buzulların Erimesi ve Küresel Su Güvenliği

Buzullar, dünyanın tatlı su kaynaklarının yaklaşık %70'ini depolayarak gezegenimizdeki en büyük tatlı su rezervuarını oluşturuyor. Neredeyse 2 milyar insan içme suyu ve tarım ve enerji üretimi için buzul suyu, kar erimeleri ve dağlardan gelen suya bağımlı. Son 20 yılda buzul kütlesi kaybı iki katına çıkmış ve bunun başlıca nedeni insan kaynaklı iklim değişikliği olduğu görülmektedir. Bugün Andlar ve Himalayalar gibi birçok bölgedeki buzul, mevcut gidişat devam ederse 2100 yılına kadar kaybolma riskiyle karşı karşıya.

Küresel ısınmanın bir sonucu olarak buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesine neden olmak ve bugün deniz seviyesi 1900 yılına kıyasla yaklaşık 20 cm daha yüksek seviyede bulunuyor. Farklı emisyon senaryolarına göre, küresel ortalama deniz seviyesinin 40-80 cm arasında yükseleceği öngörülmektedir.

Ayrıca buzulların parlak yüzeyleri, güneş ışığını yansıtarak dünyanın sıcaklık dengesini düzenler. Ancak buzul yüzeyinin erimesiyle bu yansıma azalır ve daha fazla ısı emilerek küresel ısınma hızlanır. Küresel ısınmanın 1.5°C ile sınırlanması, Dünya Mirası alanlarındaki buzul kaybını önlemeye yardımcı olabilir ve bu sayede buzul alanlarının korunmasına katkı sağlanabilir.

Son yıllarda küresel düzeyde yaşanan iklim değişikliği, kuraklık, doğal afetler, endüstriyel faaliyetler, çarpık kentleşme, bilinçsiz tarımsal faaliyetler, bölgesel düzeyde yaşanan çatışmalar ve bunlara bağlı yaşanan göçler, su kaynaklarının azalmasına ve sularda kirlilik miktarının artmasına yol açmaktadır.

Dünya genelinde yaşanan hastalıkların önemli bir kısmı sulardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle tüketime sunulan suların sağlıklı ve güvenli olması halk sağlığının korunmasında birincil öncelikler arasında yer almaktadır. Güvenli olmayan suyun tüketilmesi ile dünya genelinde her yıl 2.2 milyar insan olumsuz etkilenmektedir.

Su, günlük yaşamsal aktiviteleri sürdürmenin yanı sıra insan metabolizmasında da en önemli öğedir. İnsan vücudunun %70’ini su oluşturmakta ve vücuda günlük alınması gereken minerallerin önemli bir kısmı da suyla karşılanmaktadır.

Bugün kutladığımız dünya su gününün anlamına binaen önemle altını çizmemiz gereken bir husus da ülkemizin su fakiri adayı ülkelerden biri olduğu gerçeğidir.  Su kaynaklarımızın azalması ile birlikte önümüzdeki süreçte su sıkıntısı yaşanmaması için sorumluluklarımızı yerine getirmenin yanı sıra var olan su kaynaklarımızı temiz tutmak ve suyu tasarruflu kullanmak gibi toplumsal bilincin gelişmesine de ihtiyaç vardır.