29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Her yıl 29 Ekim, Türk milleti için sadece bir tarih değil, bir milletin küllerinden yeniden doğduğu, kaderini kendi ellerine aldığı, halkın yönetime egemen olduğu günün adıdır. Cumhuriyet Bayramı, bağımsızlık uğruna verilen büyük mücadelenin ardından kazanılan zaferin taçlandığı, modern Türkiye’nin temellerinin atıldığı gündür. Bu kutlu gün, yalnızca geçmişi hatırlamak değil, geleceği inşa etme sorumluluğunu da yeniden hissetmek demektir.
1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük uğruna topyekûn verdiği bir mücadeledir. Bu savaş sadece silahlarla değil; inançla, sabırla ve kararlılıkla kazanılmıştır. 1923 yılına gelindiğinde artık işgal güçleri Anadolu’yu terk etmiş, millet kendi kaderini belirleme gücünü eline almıştır. Bu büyük başarının ardından, 28 Ekim 1923 akşamı Mustafa Kemal Atatürk, yakın silah arkadaşlarına şu tarihi sözleri söylemiştir: “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz. ”Ve ertesi gün, yani 29 Ekim 1923'te, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan oylama sonucunda Cumhuriyet yönetim şekli resmen kabul edilmiştir. Aynı gün, Atatürk de oy birliğiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Cumhuriyet, halkın kendi kendini yönettiği, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir yönetim biçimidir. Bu sistemde bireylerin hakları devlet güvencesi altına alınır, hukukun üstünlüğü sağlanır ve toplumda eşitlik ilkesi esas kabul edilir. Cumhuriyet, sadece bir yönetim şekli değil; bir yaşam biçimi, bir özgürlük anlayışı ve bir çağdaşlık vizyonudur.
Cumhuriyet fikrinin mimarı Mustafa Kemal Atatürk’tür. O, sadece bir komutan değil, aynı zamanda ileri görüşlü bir devlet adamı ve toplum mühendisi olarak Cumhuriyet ile birlikte çağdaşlaşma hamlelerini başlatmıştır. Eğitim, hukuk, kadın hakları, ekonomi ve kültürel alanlarda yapılan devrimler sayesinde Türkiye, kısa sürede çağdaş uygarlık yolunda büyük adımlar atmıştır. Özellikle kadınların toplumsal hayata katılması, seçme ve seçilme hakkı kazanması, laik ve bilimsel eğitimin yaygınlaşması, Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarındandır.
29 Ekim, sadece bir rejim değişikliği değil; Türk milletinin bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik ideallerine kavuştuğu gündür. Bu yüzden kutlamalar sadece bir gelenek değil, bir vefa borcudur. Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve Cumhuriyet’i bizlere emanet edenleri anmak ve onların bize bıraktığı değerlere sahip çıkmak her Türk vatandaşının görevidir. Cumhuriyet’in en büyük güvencesi, Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği gençlerdir. Geleceği inşa edecek olan genç nesillerin bu emanete sahip çıkmaları, Cumhuriyet’in ruhunu korumaları ve onu daha da ileri taşımaları gerekir.