Aile İçi Şiddet ve Hukuki Koruma Mekanizmaları
Aile içi şiddet, maalesef günümüz toplumlarında sıkça karşılaşılan, bireylerin fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik olarak zarar görmesine neden olan ciddi bir sosyal problemdir. Bu şiddet türü, sadece bireyin değil, toplumun tümünün sağlığını ve huzurunu olumsuz etkiler. Bu makalede, aile içi şiddetin boyutları, nedenleri ve bu şiddete karşı geliştirilen hukuki koruma mekanizmaları incelenecektir.
Aile İçi Şiddetin Tanımı ve Türleri
Aile içi şiddet, aile bireyleri arasında yaşanan fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik güç kullanımını ifade eder. Bu şiddet, eşler, eski eşler, çocuk, anne veya baba gibi aile bağları bulunan kişiler arasında gerçekleşebilir.
Aile içi şiddetin türleri şu şekilde sıralanabilir:
- Fiziksel şiddet: Darp, tekme atma, itme, yakma gibi fiziksel zarar verme eylemleri.
- Psikolojik şiddet: Küçümseme, aşağılama, tehdit, izleme, kontrol etme gibi psikolojik baskı oluşturma eylemleri.
- Cinsel şiddet: İstenmeyen cinsel temas, tecavüz, cinsel taciz gibi cinsel eylemler.
- Ekonomik şiddet: Maddi kaynakları kontrol etme, harcamaları kısıtlama, çalışmaya izin vermeme gibi ekonomik bağımlılığı artırma eylemleri.
Aile İçi Şiddetin Nedenleri
Aile içi şiddetin nedenleri karmaşık olup, kültürel, sosyal, psikolojik ve ekonomik birçok faktörün etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Bu nedenler arasında;
- Toplumsal cinsiyet eşitsizliği: Kadınların erkeklere göre daha güçsüz olduğu düşüncesi ve bu düşüncenin yerleşmiş olması.
- Şiddete tanık olma: Çocukluk döneminde şiddete tanık olmak, yetişkinlikte şiddet uygulayan veya şiddete maruz kalan bireyler olma riskini artırır.
- Alkol ve madde bağımlılığı: Alkol ve madde kullanımı, şiddet eğilimini artırabilir.
- Kişilik özellikleri: Anti sosyal kişilik bozukluğu gibi bazı kişilik özellikleri, şiddet eğilimini tetikleyebilir.
- Ekonomik sorunlar: Ekonomik sıkıntılar, aile içinde gerginliği artırarak şiddete zemin hazırlayabilir.
Aile İçi Şiddete Karşı Hukuki Koruma Mekanizmaları
Türkiye'de aile içi şiddete karşı mücadelede önemli adımlar atılmış ve çeşitli hukuki düzenlemeler yapılmıştır. En önemli yasal düzenlemelerden biri 6284 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'dur. Bu kanun, aile içi şiddete maruz kalan kişilere hukuki koruma sağlamak amacıyla çeşitli tedbirler öngörmektedir.
Bu tedbirlerden bazıları şunlardır:
- Uzaklaştırma kararı: Şiddet uygulayan kişinin mağdurdan uzaklaştırılması.
- Barınma desteği: Şiddet mağdurlarına geçici barınma imkanı sağlanması.
- Psikolojik destek: Mağdurların psikolojik olarak desteklenmesi.
- Maddi destek: Mağdurların geçimini sağlamak amacıyla maddi destek verilmesi.
Aile İçi Şiddetle Mücadelede Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü
Sivil tolum kuruluşları, aile içi şiddetle mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Bu kuruluşlar, mağdurlara hukuki, psikolojik ve sosyal destek hizmetleri sunarak onların güçlenmelerine yardımcı olurlar. Ayrıca, toplumda farkındalık oluşturmak ve yasal düzenlemelerin geliştirilmesi için çalışmalar yaparlar.
Aile içi şiddet, ciddi bir sosyal problem olup, bu sorunla mücadele etmek için tüm toplumun duyarlı olması gerekmektedir. Hukuki düzenlemelerin yanı sıra, eğitim, sosyal hizmetler ve sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalarıyla aile içi şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması mümkün olacaktır.