Başarı Hedef Yönelimi
Sosyal bir varlık olan insanların başkaları hakkında nasıl düşündükleri, onları nasıl etkiledikleri ve onlarla nasıl ilişki kurup etkileşime girdikleri gibi konuları bilimsel bir disiplin olarak ele alan sosyal psikoloji alanı, insanların daha sağlıklı yaşam biçimleri geliştirmesi, toplum içerisinde mutlu bir birey olarak yer alması ve karşılaşılabilecek potansiyel kişiler arası problemleri çözmesi gibi bir dizi önemli konunun anlaşılabilmesine imkân sağlamaktadır. Bu bağlamda sosyal hayatın bir toplamı olan toplum, insanı hem özgürleştiren hem de ona sınırlamalar koyan bir yapı olarak algılanmaktadır. Sosyal bir varlık olan insanın toplum içinde oluşturmaya çalıştığı bir benlik imajı bulunmaktadır. Bu benlik imajını oluşturmak, geliştirmek ve güçlendirmek bireyin temel hedefleri arasında yer almaktadır.
İnsan benliğine ilişkin bilgilerin çoğu toplumsallaşma yoluyla kazanılmaktadır. Çocukluktan başlayarak insan, yakın çevresi başta olmak üzere, ebeveyn, öğretmen ve akranları tarafından sürekli bir geribildirim içerisinde, belirli tarzlarda davranışlara maruz kalmaktadır. Başkalarının bireye yönelik davranışlarından birey kendi benliği hakkında bilgi almaktadır. Toplum, insandan başarılı bir birey olmayı beklemektedir. Bu başarının sadece akademik anlamda düşünülmemesi gerekir. Bireyin toplum içerisinde sağlıklı bir yaşam sürmesi; kendisine, topluma yarar sağlaması için yeterlik düzeyini en iyi şekilde kullanması ve başarılı olması beklenmektedir. Dolayısıyla, başarısızlık durumu ile başa çıkma birey için önemli bir görev hâline gelmektedir. Birey, başarısızlık durumunun yaratacağı olumsuz koşullar ve benlik yıkıcı oluşumlarla başa çıkabilmek adına farklı stratejilere başvurmaktadır.
İnsanın doğası gereği toplumsal yapı içerisinde benliğini koruma eğilimi içerisinde olması beklenmektedir. Toplum içerisinde özellikle yetersizlik hissinin yaratacağı benlik yıkıcı durumlardan kendini korumak ve kollamak isteyecektir. Bu noktada devreye kendini engelleme kavramı girmektedir.
Kendini engelleme, bireylerin kendi performanslarını sergilerken olası bir başarısızlık durumunda, engelleri suçlayacak şekilde bir durumu stratejik olarak manipüle etmesidir. Aslında, kendini engellemenin altında yatan en önemli gerçek, başarıya ilişkin durumlara yönelik olumsuz beklentilerdir. Bu açıdan bakıldığında kendini engelleme benlik koruyucu bir strateji olarak kabul edilmektedir. Bu strateji, performansa yönelik olası engeller üzerine dikkat çekerken, başarısızlık durumunda engellerin suçlanarak benlik imajına yönelik olumsuz atıfların önlenmesini sağlayacaktır.
Bir birey için, çok çaba harcayarak başarısız bir sonuç elde etmesi, benlik yıkıcı bir durum olarak düşünülebilir. Ancak, çaba harcamadan başarısız olması başarısızlığın bireyin benliği üzerinde yaratacağı olumsuz duyguyu hafifletmekte ve başarısızlığın nedenini yetersiz çabaya atfetme şansını bireye sunmaktadır. Çok çaba harcayarak başarısız olan birey kendini “aptal ve yetersiz” gibi hissedecek; az çaba harcayarak başarısız olan birey ise kendi yeteneğine ilişkin olumsuz bir özellik atfetmeyecek ve başarısızlığın yaratacağı benlik yıkıcı etkiden korunmuş olacaktır.