Emlak Yöneticim

Beslenme

Beslenme

Beslenme, insanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini alıp vücudunda kullanmasıdır. Bu öğelerden herhangi biri alınmadığında ya da gereğinden az ya da çok alındığında büyüme ve gelişmenin engellendiği, sağlığın bozulduğu bilimsel olarak ortaya koyulmuştur. Beslenmede amaç; bireyin yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel durumuna göre ihtiyacı olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda sağlanmasıdır.

Yaşam bebeklik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık gibi evrelerden oluşur. Bu evrelerin sağlıklı olması, yeterli ve dengeli beslenme ile gerçekleşir. Yeterli ve dengeli beslenme, büyüme ve gelişme, varlığın sürdürülebilmesi ve faaliyetlerin en iyi biçimde yapılabilmesi için gerekli besinlerin çeşitlerini uygun miktarlarda, besin değerini yitirmeden, sağlığı bozmadan en ekonomik biçimde alınması ve vücutta kullanılması olarak tanımlanır.

Günümüzde okulöncesi eğitimin önemi herkes tarafından kabul edilmektedir. Kişiliğin temellerinin atıldığı bu dönemde çocuk, yüksek öğrenme potansiyeline sahiptir. Okul öncesi dönemde pek çok alanda olduğu gibi çocuğun beslenme alışkanlığının gelişmesinde aile ve eğitimciler öncelikli etken oluşturmaktadır. Ülkemizde yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından etkilenen grupların başında, okul öncesi yaş grubu çocuklar ve gençlerin geldiği bilinmektedir. Çocuğun beslenme alışkanlıkları okul öncesi çağlarda şekillenmekte ve bu yaşlarda kazandığı yemek yeme alışkanlığı hayatının daha sonraki dönemlerini etkileyecek ve ileride ortaya çıkacak beslenme sorunlarının temelini oluşturacaktır. Bu nedenle beslenmenin doğru bir şekilde yapılabilmesi için eğitim gerekmektedir. Bunun için nitelikli bir eğitim ortamı gerekmektedir. Nitelikli bir öğrenme ortamı yaratma en yetkin güç kuşkusuz eğitimciler ve çocuklarla ilgilenen usta öğreticilerdir.

Eğitimciler ve usta öğreticiler sadece etkili bir öğrenme ortamı oluşturmakla kalmayıp iyi birer rol model olarak da çocuklarda davranış değişikliğine neden olmaktadırlar. Bu rol modelliğinde eğitimciler ve usta öğreticiler çocukları dinlemeli, onların kendilerini ifade etmelerini sağlayarak hangi besinleri sevmediklerini öğrenmeli ve onlara bu besinlerin yararlarını anlatmalı ayrıca bu besinleri çocuğun olduğu ortamlarda tüketerek çocukta davranış değişikliği sağlamalı ve böylece çocuklara yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıkları konusunda rehberlik etmelidir.

Çocuklar gerek ev gerekse okulda çevrelerindeki bireyleri taklit ederek öğrenmektedir. Böylece çocuğun kişiliği okulöncesi dönemde şekillenmekte, yetişkinlik çağındaki davranışları üzerinde etkili olacak alışkanlıkların edinilmesi özellikle bu yıllara dayanmaktadır. Aynı şekilde çocuğun bu yaşlarda kazandığı yemek yeme alışkanlığı da hayatının daha sonraki dönemlerini etkileyerek ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarını önlemede temel çözüm yolunu oluşturmaktadır.