Cebri İcra
CEBRİ İCRA
Borçlu olan kişilerin borcunu ödememesi halinde ve hukuki unsurların olmasıyla devlet idaresiyle borcun tahsili anlamına geliyor.
Kanunlar ile tam olarak yasal şekilde cebri icra yoluyla işlem gerçekleşir. Hukukun bireylere tanımış olduğu haklara riayet edilmesi, saygı duyulması önemlidir. Ama bu durum toplumda herkes tarafından gerçekleşemiyor. Bu durumda toplumsal düzenin ve barışın sağlanabilmesi için yine hukukun bireylere tanımış olduğu müeyyidelere başvurulur. Bir hakkın ihlal ya da inkâr edilmesi iddiasındaki kişinin yapması gereken kural, iki adımdan oluşuyor. İlk adım, mahkeme aşaması olarak karşımıza çıkar. Kişinin talebiyle hakkın varlığı ve aynı zamanda ihlal veyahut inkâr edildiğini tespit ederek giderilmesinin istenmesi gerektiği aşamadır. Mahkeme böylelikle bir tespitte bulunsa da hükmün gereği yerine getirilmezse Devletin icra organlarına başvurma hakkı da ikinci aşamasını oluşturuyor.
Cebri İcra Türleri
Özellikle de Türk Hukuku üzerinden baktığımız vakit 2 farklı cebri icra çeşidinin ön plana çıktığını görüyoruz. Bunlar:
- Cüz-i İcra,
- Külli İcra şeklindedir.
Cebri İcra
Cebri icrayı, basit bir ifade ile anlatmak gerekirse zorla uygulanma durumudur. Hukukta borcu bulunan kişilerin borcunun ödenmemesi ve mahkemenin belirlediği hükme uyum gösterilmemesi sebebiyle, devletin borcu zorla alması işlemi anlamına gelir.
Külli İcra
Külli icra, iflas davası ve takip edenlerinden oluşuyor. Cebri icra türleri içerisinden bir diğeridir. İflas takibi tek bir alacaklı aracılığıyla başlatılsa da iflasın açılmasıyla borçlunun bütün alacaklıları tasfiyeye katılımı sağlanır. Ayrıca borçlu olan kişinin mal varlığı külli (bütün) şekilde tasfiye ediliyor. İflas olması için borçlu kişinin tacir, tacir sayılmış, tacir gibi mesul olan kişilerden olması önemlidir.
Cüz-i İcranın Konusu
Cüz-i icranın konusu sadece özel hukuktan kaynaklı alacakları kapsar.