El Evvel İsmi
Varlığının başlangıcı olmayan, ilk.[1307]
"Allah, her şeyden önce olan başlangıcı olmayan ezelidir. Sonu olmaksızın en sondur."
Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah'ın varlığı zatının gereğidir ve zorunludur. Kendisi dışında hiçbir varlığın varlığı zorunlu değildir. Kendisinin dışındaki her şeyden önce ezelidir. Yalnız bu öncelik zaman ve mekan itibariyle değildir. Akıl ve ilmin hududu bunun için yeterli değil, anlamaktan acizdir.
Allah (c.c), evveliyet bakımından zahir ve batındır. O, bütün görünenlerden daha zahir evveldir. Çünkü akıl sonradan yaratılanların, sonradan yaratıldıklarına şahitlik eder. Allah'ın da bu cihetle ilk olduğu açıktır.
O, bütün gizlilerden zatının görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açısından daha gizli olan ilktir. Biz bu evveliyatı tam anlamıyla anlamaktan aciziz. Çünkü aklın ve ilmin ihata ettiği her şey sınırlıdır. Akıl ve ilim de bunun gibi sınırlı olduğu için sınırsızı tam manasıyla anlamak imkansızdır. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
"Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz." [1308]
Ayette geçen "ve ma nahnu bi mesbukîn", "kendisinden önce hiçbir şey olmayan" manasında el-evvel'dir. [1309]
Allahu teâlâ bütün varlık üzerine mukaddem olup kendi varlığının evveli yoktur. Kendisi için asla başlangıç tasavvur olunamaz. Onun için O'na (Evvel) demek, ikincisi var demek değildir. Sabıkı, yâni kendisinden evvel bîr varlık sahibi yok demektir. Çünkü bütün mevcudat varlığı Ondan almaktadır. Amma O'nun varlığı kendi zâtiyledir. Başkasından alınma bir varlık değildir[1310]
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"O her şeyden öncedir, kendisinden sonraya hiçbir şeyin kalmayacağı son'dur; varlığı aşikardır; gerçek mahiyeti insan için gizlidir.”[1311]
Hz. Peygamber (s.a.v.), bu dört ismi gayet açık ve kapsamlı bir şekilde izah etmiştir. Konu ile ilgili hadisinde Rasûlullah (s.a.v,) Rabbine şu sözlerle hitap etmektedir:
"Ey Allah'ım! Sen Evvelsin, senden önce hiçbir şey yoktur. Sen Ahirsin, senden sonra da hiçbir şey yoktur. Sen Zahirsin, senin üstünde, seni aşan hiçbir şey yoktur. Sen Bâtınsın, senden öte hiçbir şey yoktur." [1312]
Bu hadis her ismi en yüce manâsıyla yorumlamış ve ona zıt ve aykırı olan anlamları da nefyetmiştir/reddetmiştir. Rab Teâlâ'nın mutlak kemali ve bütün zamanları ve mekanları kuşatıcılığındaki eşsizliğine delâlet eden bu yüce anlamları iyice düşün. el-Evvel ve el-Ahir isimleri bütün zamanları kuşatıcılığını, ez-Zâhir ve el-Bâtın isimleri ise bütün mekanları kuşatıcılığını ifade etmektedir. "el-Evvel" ismi O'nun dışındaki herşeyin sonradan olduğuna, yokluktan sonra var hale geldiğine delâlet eder. Bir kulun, Rabbini dinî ve dünyevî bütün nimetlerdeki lütuf ve keremini düşünmesi gerekir. Çünkü bütün sebepler ve sebep olunanlar O'ndandır.
"el-Ahir" ismi O'nun tek gaye olduğuna, bütün yaratıkların, kulluklarıyla, ümit ve korkularıyla ve bütün istekleriyle O'na yöneldiklerine delâlet eder.
"ez-Zâhir" ismi, O'nun sıfatlarının azametine ve O'nun azameti karşısında herşeyin mahv ü perişan olacağına delâlet eder.
"el-Bâtın" O'nun bütün sırlara vakıf olduğuna, vicdanlardaki ve gönüllerdeki şeyleri bildiğine, hiçbir şeyin O'na gizli kalmadığına, aynı zamanda O'nun son derece yakın olduğuna delâlet eder. [1313]
ez-Zâhir ve el-Bâtın isimleri birbirine aykırı değildir. Çünkü Allah Teâlâ hiçbir sıfatında hiçbir şeye benzemez.[1314]
[1307] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 294. Said el-Kahtani, Kur’an Ve Sünnette Esma-i Hüsna Şerhi, Uysal Kitabevi: 76.
[1308] Vakıa: 56/60
[1309] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 294-295.
[1310] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 189.
[1311] Hadîd: 57/3
[1312] Müslim: IV/2084
[1313] İslâm uleması ve dil bilginleri; "Bâtın" kelimesine, Esmaü'l-Hüsna'dan birisi olması ve türediği kökün taşıdığı çeşitli anlamlar sebebiyle pek çok yorum yapmışlardır. Bazıları şunlardır:
1. Varlığını belgeyen pek çok delil bulunmakla birlikte, duyulardan gizli olup, gözle algılanamayan, mahiyeti bilinmeyen,
2. Gizli olan herşeyi bilen ve haberdar olan,
3. O, hem görünen (zahir), hem görünmeyen (bâtın) âlemi yaratandır,
4. Açık ve gizli bütün nimetleri veren,
5. Herşeyin içine nüfuz eden, herşeye her şeyden daha yakın olan. (Çeviren)
[1314] el-Hakku’l Vazıhu’l-Mübin, s. 25; Heras, Şerhu’n-Nuniyye, II/67 Said el-Kahtani, Kur’an Ve Sünnette Esma-i Hüsna Şerhi, Uysal Kitabevi: 76-77.