El Habir İsmi
Her şeyîn iç yüzünden[878], gizli taraflarından haberdar olan. [879]
"El-Habir", "hibre" mastarından gelmiş olup "her şeyin iç yüzünü bilen, yakinen tanıyan" demektir. Hiçbir şey ondan gizlenemez. Görünen ve görünmeyen alemde hiçbir şey ondan habersiz hareket edemez. Zerre bile onun bilgisinin dışında hareket edemez. "Habir", "her şeyin saklı ve gizli olan yönlerini bilen ve künhüne vakıf olan" demektir.
Allah'ın "Habîr" ismi Kitab-ı Mübin'de 45 defa zikredilmiştir. Bunlar:
"O, hikmet sahibi ve her şeyden haberdardır", "O, her şeyden haberdar ve görendir", "O, her şeyin inceliklerini bilen ve her şeyden haberdardır", "O, her şeyi bilen ve haberdar olandır", O, işlemiş olduklarınızdan haberdardır", "O, yaptığınız şeylerden haberdardır", "O, yaptıklarınızdan haberdardır", "O, yaptıklarından haberdardır."
"O, latiftir. (Bilgisi her şeyin içine geçen, herşeyi) haber alandır." [880]
Allahu teâlâ Habîr'dir, en küçük bir mikrobun gece karanlıklarında gidip geldiği, girip çıktığı yerlerden, hava boşluğunda uçuşan, kaynaşan zerrelerin harekâtından haberdar olduğu gibi, mülkünün her tarafında meleklerin varamadığı, insan fikrinin ulaşamadığı en gizli noktalarda olan biten şeylerden haberdardır. Meselâ diyelim ki, şu memlekette her lâhza, ferdî, ailevî, içtimaî, ahlâkî, siyasî, cinaî ne işler oluyor. Şüphe yok ki, bunların her birine âît binlerce hâdise zuhur edip duruyor. Bunlardan her birinin başlangıcını, sûret-i vukuunu, sonucunu, bütün teferruatiyle iç yüzünü bildiği gibi, arzda, karada, denizde, semâda, ecramda, berzahta, ecsamda, ervahta, velhâsıl bütün ekvanda akıp durmakta olan işleri, hâdiseleri, apaçık bilir. En gizli, en duyulmaz sanılan şeylerden, gönüllerin hiç kimseye açılamıyan esrar ve temâyülünden, iyi veya kötü, sahiplerinin neler düşündüğünü, neler yapmak istediğini, ne düzenler kurduğunu, ne kararlar verdiğini bilir; bunların hiç birinden gaflet etmez, hiç birini hükümsüz, cezasız bırakmaz ve hiç kimse yakasını kurtaramaz. [881]
Kula Gereken Şey:
Allahu teâlâ Habîr'dir. O'na karşı yalandan, hilekârlıktan, terbiyesizlikten sakınmalı. Gizli yaparız da cezasız kalırız sanmamalı. Hacetlerden doğrudan doğruya haberdar olmaz diye kendisine dilekler sunmak için vasıtalar aramamalı. O'nun razı olmıyacağı şeylerden son derece çekingen davranmalıdır. [882]
[878] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 202.
[879] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 98.
[880] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 202.
[881] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 98.
[882] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 99.