El Malikül Mülkü
Mülkün ebedi sahibi. [1421]
"Sen mülkü dilediğine verirsin." [1422]
Allah mülkün sahibi, mülkünde mutlak mutasarrıf, dilek ve iradesini mülkünde dilediği gibi kullanandır. O'nun hükmünü uygulamadan alıkoyacak kimse olmadığı gibi, hükmünü sorgulayacak kimse de yoktur.
Mülk burada, "hakimiyyet, kudret ve idare altında bulunan" demektir. "El-Malik", mutlak kudret sahibi manasındadır.
Mülk kudretinde olan Allah yüceler yücesidir. O, mülkün sahibi, her şeye malik olandır. Kulaklara, gözlere, kalplere mutasarrıfdır, Rahman ve Rahîm’dir. Din gününün sahibidir. Hiçbir şey ondan gizli kalamaz. Kıyamet günü; "Bu gün mülk kimindir?" diye sorduğunda, kullar Kahhar olan bir Allah'ındır diye haykıracaklardır.
Maliku'1-Mülk, Kur'ân-ı Kerim'de bir defa geçmektedir.
"(Resulüm!) de kî: “Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin."[1423]
Allahu teâlâ mülkün hem sahibi, hem hükümdarıdır. Mâlikiyetinde olsun, Melikiyetinde olsun[1424] O'na bir ortak veya bir denk yoktur. Kullarından bâzılarına muvakkaten mülk verir, hükümdar yapar, bâzılarına da arazi ve emlâk verir, mülk sahibi yapar. Bu suretle onlar, Allah'ın verdiği bu mal ve mülk üzerinde ariyet bir melikiyet hakkına mâlik olurlar. Allahu teâlâ verdiği bu hükümdarlık veya mal ve servet kuvvetini kullanma ve onlardan faydalanma yollarını da bildirmiştir.
Allah ister ki, kullar nefs ü hevâya uyup da zarar ve ziyana uğramasınlar, bilâkis bu fâni kuvvetle daha büyük kârlar elde etsinler. [1425]
Hüner, Bu Fâni Sermaye İle Bâki Saadet Kazanmaktır:
İnsanlar bu kuvvetleri yalnız fâni maksatlar uğrunda ve kendi keyf ve heveslerine göre kullanırlar ve harcarlarsa, ecel geldiği vakit bunların hepsi biter, herşeyden mahrum kalır. Fakat muvakkat sâhibliğe aklanmayarak, mülk ve melekûtun hakîki sahibi olan Allah'ın emirlerine göre, O'nun rızâsı için, O'nun yoluna sarf ederlerse, Allah onları boşa gidermez, ebedî ni'metlerle karşılar. Bu suretle ecel gelince, fâni hayâta bedel bakî hayat başlamış, olur. [1426]
Allah Kendi Mülkünü Yine Kendi Mülkü ile Satın Alıyor:
Allahu teâlâ Mâlikü'l-mülk olduğu için, kulun elindeki de O'nun mülküdür ve hattâ kulun bizzat kendisi de. Şu halde Allah kendi mülkünü yine kendi mülküyle değiştiriyor; fâniyi baki ile tebdil ediyor demektir. Fakat burada kazanç yalnız kula âit olduğu için, bu kazancı kabul edip etmemek hususunda Allah kulunu serbest bırakmıştır. Kul kazanmak istiyorsa, gönül hoşluğiyle Allah'ın rızâsını gaye tutarak, elindeki kuvvetle o uğurda çalışması icâbeder. Birçokları bu ariyet kuvvete aldanarak, yâni bu kuvvet kendisininmiş te, ileride hiç hesabı sorulmayacakmış gibi davranarak, Allah'ın kullarına ezâ ve cefâ ettiğini, hak, hukuk tanımayarak, bir çok hak sahibinin haklarını elinden aldığını ve nihayet günün birinde eli boş, dili tutuk göçüp gittiğini düşünerek, böyle feci bir sonuçtan Allah'a sığınmak ve Allah'ın verdiği bu imkânlarla kendine ve başkalarına hayır ve menfaat sağlamağa çalışmak durumundadır. [1427]
Kula Gereken Şey:
Bir kul için ni'metler azdırıcı değil, düşündürücü olmalıdır. Köylerde olsun, şehirlerde olsun, malına güvenerek cebbarlık eden zenginlerle, Allah'ın kullarına zulüm yapan, kuvvet ve salâhiyet sahibi olanlar, bu hakikati dâima gözönünde tutmalıdır. Menfaatleri bunu icabettirir. [1428]
[1421] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 320-321. Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 214.
[1422] Âl-i İmrân: 3/26
[1423] Âl-i İmrân: 3/26. Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 320-321.
[1424] Melikiyet: âmme menfaati için kanunlar ve nizamlarla hükümet yürütmek kuvveti. Mâlikiyet: emlâk ve arazi üzerinde tasarruf etmek kuvveti.
[1425] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 214-215.
[1426] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 215.
[1427] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 216.
[1428] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 216.