El Vasi İsmi
İlmi ve merhameti her şeyi kuşatan, [1049] geniş ve müsâadekâr. [1050]
Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah'ın ilmi ve merhameti her şeyi kuşatmıştır. Allah Tealâ şöyle buyuruyor:
"Rahmetim herşeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekatı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım." [1051]
Allah'ın ilmi her şeyi kuşatır. Bu durum Kur'ân-ı Kerim'de 7 defa geçmektedir.
1. "Her nereye yönelirseniz, Allah'ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz ki Allah(ın rahmeti ve nimeti) geniştir. O, her şeyi bilendir." [1052]
2. "Allah mülkünü dilediğine verir. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir." [1053]
3. "Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfü geniştir. O her şeyi bilir." [1054]
4. "Allah size katından bir mağfiret ve bir lütuf vaadeder. Allah her şeyi ihata eden ve her şeyi bilendir." [1055]
5. "De ki: Lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah'ın rahmeti geniştir. Ve o her şeyi hakkıyla bilir." [1056]
6. "Bu Allah'ın, dilediğine verdiği lütuftur. Allah'ın lütfü ve ilmi geniştir." [1057]
7. "Eğer fakir iseler, Allah lütfü kereminden onları zenginleştirir. Allah'ın lütfü ve ilmi geniştir.”[1058]
Allah'ın mağfireti boldur. Ayetlerde bu, şu şekilde ifade ediliyor:
"Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbin affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir." [1059]
Allah hikmeti bol olandır. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
"Eğer (eşler) birbirlerinden ayrılırsa Allah, bol nimetinden her birini zenginleştirir. (Diğerine muhtaç olmaktan kurtarır) Allah'ın lütfü geniş, hikmeti büyüktür." [1060]
El-Vasî, Kur'ân'da dokuz defa zikredilmiştir. [1061]
Allah Tealâ şöyle buyurur:
"Allah size katından bir mağfiret ve bir lütuf vâdeder. Allah herşeyi ihata eden ve her şeyi bilendir."[1062]
Allah. Teâlâ'nın sıfatlarının ve bu sıfatlarının taalluk ettiği şeylerin kapsamı çok geniştir. Kimse O'nu hakkıyla methü sena edemez. Bilakis O, ancak kendisinin kendisini övdüğü gibidir.
Azameti ve egemenliği çok geniştir, lütuf ve ihsanı yaygındır. Cömertlik ve ikramı çok büyüktür. [1063]
Allahu teâlâ'nın kudreti ve rahmetinin ve diğer bütün sıfatlarının genişliği ve tükenmezliği, her zerrede görülüp duruyor, fakat insana en yalan yine kendi şahsıdır. İnsan kendi varlığında bu yüce sıfatların izlerini, nişanlarını daha iyi görebilir. Meselâ, insanların seslerine, konuşmalarına, simalarına, tavırlarına dikkat edilsin. Bütün insanlar, hep ayni maddeden ve ayni unsurdan yaratıldıkları halde, birbirinin tamâmiyle ayni olarak iki ses işitilemiyor. Bunu, kulak farkediyor. Birbirinin tamâmiyle aynı iki sîmâ görülemiyor. Bunu da göz ayırıyor. Yeryüzünde yaşıyan milyonlarca insanlardan sureti, sîreti, tavrı tamâmiyle birbirine benzeyen iki insan bulunamıyor.
Sonra insanlar arasında, bilgisi geniş, ihtisas sahipleri görüyoruz, bilgilerinden herkes faydalanıyor. Çok zengin ve merhametli insanlar vardır ki, dâima geniş ölçüde yardım etmekten zevk alır ve bunu yapmağa fırsat bulamadığı zaman keder duyar. Bâzı insanlar da vardır ki, gönülleri denizler kadar geniştir, terbiyesiz ve münasebetsiz hareketlerle karşılaşınca birdenbire hiddetlenip bulanmaz. Tahammülü geniştir, âkilâne ve hakîmâne davranır, birçok yolsuzların yola gelmesine sebep olur. Nasıl ki, denizler de, bir çok süprüntü ve daha başka kirli şeyler atıldığı halde bulanmaz. Eğer Allah, insanlarda El-Vâsı' isminin izlerini bu suretle göstermemiş olsaydı, insanlar içinde yüksek mütehassıslar yetişmez, eli bol cömertler görülmez, geniş yürekli insanlar bulunmazdı. Onlar bulunmayınca da onların yüzünden görülen faydalar hâsıl olmazdı. Şu halde, fayda verenlerle fayda görenler hep beraber Allah'a yönelip, bu ni'metinden dolayı hamd ü sena etmeleri lâzım gelirken, ne yazık ki, bu günkü dünya Allah'ı tamâmiyle unutmuş bir vaziyette bulunduğundan, nimete nail olanlar azmış, tuğyan etmiş, ötekiler de onlara tapmış, boyun eğmiş, aralarında Allah'ı bilenler hor ve hakîr kalmıştır. [1064]
Kula Gereken Şey:
Kul bilmelidir ki, Allahu teâlâ Vâsi'dir. Yâni O'nun ilmi, rahmeti, kudreti, afv ve mağfireti geniştir ve her şeyi kaplamıştır. Allah'ın ilminden hiçbir şey gizlenemez; öyle ise her nerede olursa olsun kötülükten utanmalı. Kudretinden hiçbir şey kurtulamaz; Öyle ise fenalıktan çekinmeli. Merhameti boldur, öyle ise ancak O'na dönmeli. Suçları bağışlamakta, emir ve nehyinde genişliği sever. Binâenaleyh ümitsizliğe kapılmamalı ve ilâ-âhirihî. [1065]
[1049] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 236.
[1050] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 130.
[1051] A'raf: 7/156
[1052] Bakara: 2/115
[1053] Bakara: 2/247
[1054] Bakara: 2/261
[1055] Bakara: 2/268
[1056] Al -i İmrân: 3/73
[1057] Maide: 5/54
[1058] Nûr: 24/32
[1059] Necm: 53/32
[1060] Nisa: 4/130
[1061] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 236-239.
[1062] Bakara: 2/268.
[1063] Said el-Kahtani, Kur’an Ve Sünnette Esma-i Hüsna Şerhi, Uysal Kitabevi: 157-158.
[1064] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 130-131.
[1065] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 131.