Emlak Yöneticim

Er Rakib İsmi

Er Rakib İsmi

Gözetleyip, kontrol eden, [1024] bütün varlık üzerinde gözcü, bütün işler murakabesi altında bulunan. [1025]

"Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir." [1026]

Noksan sıfatlardan münezzeh her şeyi kontrol eden Allah (c.c.) bize şah damarımızdan daha yakın­dır.   Kullarının fiillerinden hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Cenab-ı Hakk:

"Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ken­disine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şahdamarından daha yakınız." [1027]

"Er-Rakib" Kur'an-ı Kerim'de üç yerde zikredil­mektedir.

1. "Ben onların içinde olduğum sürece onları kolladım, fakat sen beni vefat ettirince onları gö­zetleyen (yalnız) Sen oldun. Sen herşeyi görensin."[1028]

2. "Allah her şeyi gözetler."[1029]

3. "Adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir." [1030]

er-Rakîb, gönüllerde gizlenen şeyleri bilen ve herkesin yaptığını görüp gözeten, murakabe ve kontrol eden demektir.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir." [1031]

er-Rakîb, bütün mahlukatı koruyup gözeten ve onları en güzel bir düzen içerisinde ve mükemmel bir şekilde idare eden Allah Teâlâ'dır. [1032]

Allahu teâlâ, bütün varlık üzerinde bir râsıd gibi her lâhza gözetip duran bir şâhid, bir nazırdır. Hiçbir şeyi kaçırmaz. Her birini görür ve herkesin yaptığına göre karşılığını verir. Onun için ellerine geçirdikleri kuvvetle, Allah'ın kullarına musal­lat olarak yer yüzünde akıl ve hayâle gelmez binbir çeşit fesat çıkaran azgın bozguncular, vakti gelince Allah'ın azabından kaçıp kurtulacaklarını asla ummasınlar. [1033]

 Kula Gereken Şey:

 Kendi iç âleminde, Allah'a karşı gaflet ve muhalefete dü­şürmek için düşmanlarının entrikalarını dâima murakabesi ve yumruğu altında tutup, teşebbüslerini boşa çıkarmağa çalış­maktır. Buna muvaffak olan ne büyük kahramandır.

Hiç kimseyle muamele yapmamış, yumuşak huylu bir in­sanın bile, kendi iç âleminde iki düşmanı vardır: Nefs, şeytan. Şeytan, insanın yükseldiğini çekemeyen, çok tehlikeli ve kor­kunç bir düşmandır. Nefs de, maddî zevklere pek düşkün ve bunların te'mîni için, sahibini muhataralara süren dahilî bir düşmandır. Şeytan haset yüzünden, geçici hevesleri yaldızlıyarak ileri sürer. Nefs de, buna imrenir, cehalet ve ahmaklık yüzünden, şeytan gibi, ilk babamızdan kalma, kadim bir düş­mana yardakçılık eder. Biri içerden; öteki dışardan, iki düşman birleşerek bizi ve ömrümüzü, yâni bugün şu saat elimizde bu­lunan maddî ve ma'nevî kuvvetlerimizi, dâima fânî ve kıymet­siz şeylerle oyalamağa, ömrümüzün o kıymetli saatlerini ge­çici şeylere harcayıp boşu boşuna tüketmiye, yüksek ve baki kazançlardan mahrum etmiye çalışırlar, işte asıl murakabe edilecek düşman bunlardır. [1034]

 

[1024] Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 232.

[1025] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 125-126.

[1026] Nisa: 4/1

[1027] Kaf: 50/16

[1028] Maide: 5/117

[1029] Ahzâb: 33/52

[1030] Nisa: 4/1 Prof. İzzeddin Cemel, El-Esmaü’l-Hüsna, Ravza Yayınları: 232-233.

[1031] Nisa: 4/1

[1032] Said el-Kahtani, Kur’an Ve Sünnette Esma-i Hüsna Şerhi, Uysal Kitabevi: 102.

[1033] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 125-126.

[1034] Ali Osman Tatlısu, Esmaü’l-Hüsna Şerhi, Başak Yayınları: 126.