HATAYIN JEOPOLİTİK VE SİYASİ KONUMU
HATAY’IN JEOPOLİTİK VE SİYASİ KONUMU
Hatay, Türkiye’nin en güneyinde yer alıp Akdeniz Bölgesi'nde, Akdeniz'in doğu ucunda kıyıları olan bir ilidir. Hatay ilinin merkezi Antakya'dır. Hatay; Antakya, Altınözü, Arsuz, Belen, Defne, Dörtyol, Erzin, Hassa, İskenderun, Kırıkhan, Kumlu, Payas Reyhanlı, Samandağ ve Yayladağı ilçelerinden oluşur. Hatay ili, 2023 yılında 1.544.640 kişiden oluşan bir nüfusa sahiptir. Hatay'ın doğusunda ve güneyinde Suriye, batısında Akdeniz, kuzeybatısında Adana, kuzeyinde Osmaniye ve kuzeydoğusunda Gaziantep bulunur. Bu Hatay’ın birçok şehir ile komşu olduğunu ve Hatay’ın jeopolitik konumunun önemini gösterir. Bölge; Hitit, Roma, Bizans ve Osmanlı dahil olmak üzere çeşitli uygarlıkların etkilerini taşıyan zengin bir tarihi mirasa da sahiptir. Bu kültürel doku, Türkiye’nin tarihine ve kültürüne katkıda bulunmaktadır. Hatay farklı inançlara ve dillere sahip çeşitli toplulukların yaşadığı bir yerdir. Bu topluluklar içinde Hıristiyanlar, Nusayriler, Ermeniler ve Sünni Araplar yer almakta olup Türkçe dışında yaygın olarak konuşulan dil Arapçadır. Hatay binlerce yıllık tarihe ev sahipliği yapmıştır. Birçok medeniyetler tarafından izleri vardır.
Bu medeniyetler Hatay’ın tüm kültürel alanlarda etkilemiş. Doğu ile Batı arasında köprü görevi gören Hatay Medeniyetler Şehri olarak da bilinmektedir. Kadim Hatay’ın konumu itibariyle doğu-batı ve kuzey güney doğrultusunda uzanan yollar jeopolitik açıdan büyük önem taşımaktadır. Ayrıca sadece Belen geçidi doğuda Amik Ovası ile batıda Akdeniz’e açılan İskenderun Limanına uzanan konumuyla, Mezopotamya, Irak ve Mısır’ı Akdeniz’e bağlayan stratejik bir değerdir. Doğu-batı ticari ilişkileri için kısa ve ekonomik güzergâh deniz yoluyla bu bölgeden geçmektedir. Bu özelliğiyle, doğu batı ilişkilerini kontrolünde tutabilmesi için Hatay büyük önem teşkil etmektedir. Bu Hatay’ın büyük bir değerde olduğunu belirtiyor. Bu önem birçok ülkeler tarafından da fark edilmiştir. Millî Mücadele yıllarında da Hatay konusu büyük önem taşımıştır. Osmanlı Devleti döneminde, Anadolu’nun bir parçası olarak görüldüğü için, ayrı bir idari bütünlük veya coğrafi bölge olarak tanımlanmayan Hatay; Fransız işgali döneminde İskenderun Sancağı olarak adlandırılmış, 1936 yılında Atatürk tarafından Hatay adı verilmiştir. Hatay, Misâk-ı Millî sınırları içinde kabul edilmesine rağmen, Millî Mücadele döneminin olağanüstü şartları içinde Fransa ile savaşın durdurulması pahasına 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara İtilâf namesi ile millî sınırlar dışın da bırakılmak zorunda kalınmıştır. 15 Mart 1923 tarihinde Adana’ya gelen Mustafa Kemal Paşa kendisini karşılayan Hataylılara “Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz. Günü gelecek siz de kurtulacaksınız” diyerek Hatay konusuna bakış açısını net bir şekilde ortaya koymuştur Türkiye, Fransa’nın Suriye’ye bağımsızlık vermeye hazırlandığı 1936 yılında, Hatay konusunu iç ve dış kamuoyunda plânlı bir şekilde gündeme getirmiştir. Artık Hatay, iç ve dış kamuoyunda yürütülen propaganda ile 1936 sonbaharından itibaren Türkiye’nin en önemli davası hâline gelmiştir. 27 Ocak 1937'de Cenevre’de toplanan Milletler Cemiyeti, Hatay’ın bağımsızlığını kabul etmiş ve bir seçimle nüfus çoğunluğunun tespit edilmesine karar vermiştir. Atatürk’ün Hatay’ı silah zoruyla alabileceğini düşünen Fransızlar askerî bir anlaşma yapmayı istediler; bu anlaşma yapıldı. Anlaşma ile Hatay’da tarafsız bir seçim kabul edilerek, bunun için de bir kısım asker gücünün Hatay’a girmesine karar verildi. Kurmay Albay, Şükrü Kanatlı komutasındaki Türk birlikleri, Hatay’a girdi. Sancağa giren ilk Türk birliğinin alay kumandanı Şükrü Kanatlı halka yaptığı konuşmada “Atatürk’ün, Ordunun, anayurdun Hataylılara selamını getirdim” diyerek seslenmiştir. Türk askeri Hatay halkı tarafından büyük sevinçle karşılanmıştır ve Hatay'da “yaşa Atatürk” diyerek tezahüratlar yapılmıştır. 13 Ağustos'ta seçimler yapıldı ve meclisin çoğunluğunda Türkler yer aldı. Böylece bağımsız Hatay Cumhuriyeti, 2 Eylül 1938'de kuruldu. Bu Cumhuriyet ise, 29 Haziran 1939'da Türkiye'ye katılma kararını aldı. Ve Hatay artık Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olmuştur.
Hatay binlerce yıl tarihi ile de önem taşır geçmişten bu yıllara kadar olan eski tarihi kalıntılar günümüzde de halen ortaya çıkmaktadır. Hatay Tarihi, Coğrafyası, Kültürü, Yemek lezzetleri bakımından çok farklı ve özeldir. Hatay önemli bir deprem kuşağında bulunmakta. Bu deprem kuşağı Hatayı yıllardır çok etkilemekte. Bu depremler Hatay’ın 7 defa tamamen yıkılmasına sebep vermiş. 8. Yıkılışı ise 6 Şubat 2023 tarihinde olmuştur ve binlerce insanını kaybetmiş olan bu şehir yıllardır tekrar yıkılmasına rağmen tekrar ayağa kalkmıştır. Şimdi yaralarını sarmaya çalışan bu şehir tekrar ayağa kalkacak. Hatay’ın insanları bu şehri tamamen ayağa tamamen tekrar kaldıracak.