Emlak Yöneticim

Hukuki Yazma Becerisinin Önemi

Hukuki Yazma Becerisinin Önemi

Sözlü ve yazılı iletişim becerilerinin tüm hukukçular bakımından önemi büyüktür. Bu paylaşımda yazılı iletişim becerilerine odaklanacağım. Hukuk fakültesinde dört yıllık lisans eğitimini tamamlamış bir hukukçu adayı uygulamaya adım atarken prensip itibariyle iyi (ya da en azından belirli oranda yetkinlik kazanmış) bir "hukuki" yazar olmalıdır. 

Hukuki yazma becerisi, genel yazma becerisinden farklı, daha özel bir beceridir ve hukuk sistemi bağlamında yazabilmeyi öğrenmeyi gerektirir. Bu gerekliliğin farkına varılması ilk aşamadır. Sonraki adımda yapılması gereken de hukuki yazmanın kendine özgü bir yöntem ve yapısı olduğunun bilinciyle, buna hizmet edecek yazma becerilerinin geliştirilmesidir.

HUKUKÇU ADAYI FAKÜLTE SIRALARINDAN İTİBAREN HUKUKİ METİNLER KALEME ALMAKTADIR.

Her hukuk fakültesi öğrencisi birinci sınıftan itibaren öncelikle klasik usuldeki yazılı sınavlarda hukuki metinler kaleme almakta, önüne sınav sorusu şeklinde gelen hukuki uyuşmazlığı analiz ederek bulduğu çözümü gerekçeli olarak cevap kağıdına yansıtmaktadır. En azından sınavlarda yapılması gereken budur. Öğrencilik sürerken yapılan yaz stajlarında ya da mezuniyet sonrası yapılan staj esnasında ve devamında mesleğin icrası sırasında ise kurgu olmayan gerçek sorunlara ilişkin metinlerin kaleme alınması gereği ile karşılaşılmaya başlanır. 

Hukuk fakültesini kazanmış ve lisans eğitimini sürdüren ya da dört yıllık eğitimini tamamlamış her hukukçu adayının ya da hukukçunun, yabancı bir dilde yazma faaliyetini şimdilik bir kenara bırakırsak hukuki metinleri hiçbir sorunla karşılaşmadan Türkçe olarak kaleme alabileceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. (Hukuki bir metnin düzenlenmesi ve iletilmesi farklı hukuki sistemlerde (hukuki kültürlerde) farklı tarzda yapılır. Bu başlığı özellikle İngilizce olarak kaleme alınacak hukuki metinler bakımından bir başka paylaşımda ayrıntılı olarak ele alacağım.

Sözünü ettiğim gerekliliğin farkına varılması ve yazma becerilerinin geliştirilmesi aşamalarında ciddi sorunlarla karşılaşanların sayısı oldukça yüksektir. Bazıları yazma teknik ve becerilerine ilişkin sorunları olduğunu dahi düşünmemektedir. Bazıları ise sorunun farkındadır. Bilgilerini toparlayıp sınav kağıdına (gerektiği gibi) aktaramamaktan ya da oldukça zorlandığından yakınan birçok öğrenci bulunmaktadır. Benzer şekilde, gelen bir ihtarnameye cevap hazırlama görevi verilen bir stajyeri, bir hafta geçtikten sonra olayı ve cevabını dayandıracağı hukuki esaslara ilişkin araştırmasının içinde kaybolmuş ya da neyi nasıl yazacağını bilip gerekli elemeyi yapamadığından sayfalarca bir cevabi ihtarname hazırlamış şekilde bulmak da yüksek ihtimaldir. Ne fakülte sıralarında bir sınav esnasında, ne staj safhasında, ne de sonrasında mesleğin icrası aşamasında hukuki metinleri kaleme alma işi hiç de kolay değildir. Özellikle teknolojinin kullanımında ustalaşmış, telefonundan ışık hızıyla mesaj ya da e-posta yazmayı, yazar yazmaz da gönder tuşuna basmayı içselleştirmiş nesillerin aynı hızlı tarzı mesleki metinlerin planlama, yazım ve İletim de gösterme eğiliminde olduklarını söylemek sanırım yanlış bir tespit olmaz. Sonuçta ortaya, sistematiği aksayan, yazım hatalarıyla ve/veya düşük cümlelerle ve/veya kastedilmek istenenden farklı anlama gelen ifadelerle dolu sınav sorusu cevapları, e-posta mesajları, ihtarnameler ve hatta dava dilekçeleri çıkmaktadır. Hız elbette önemli bir özelliktir. Ancak hız, sadece uygun planlama yapılarak, uygun içerik ve üslupta, mümkün olduğunca da hatasız olarak kaleme alınmış metinler bakımından bir verimlilik işareti olabilir:

İYİ YAZILMIŞ BİR HUKUKİ METİN AÇIK, MÜMKÜN OLDUĞUNCA KISA VE İLGİ ÇEKİCİ BİR METİNDİR

Kafa karıştırıcı bir hukuki metin, yazarın kafa karışıklığının bir yansıması olarak da değerlendirilebilir. Diğer taraftan iyi yazılmış bir hukuki metnin açık, mümkün olduğunca kısa, ilgi çekici ve ikna edici olması gerekmektedir. Hukuki bir metinde içeriği oluştururken öncelikle planlama yapılmalıdır:. Uyuşmazlığa ilişkin maddi vakıaların açık ve net şekilde ortaya konulmasına, ilgili hukuki kurum ve kuralların dikkatle belirlenmesine, bunların birlikte organize edilerek somut olaya uygulanmasına, ortaya konulan düşünceler arasındaki bağlantılar gözetilerek değerlendirme yapılmasına dikkat edilmelidir. Bu sürecin sonucunda ortaya çıkan metnin hitap ettiği okuyucuda gerekli inancı yaratma amacına hizmet edecek ustalıkla sunulabilmesinde aynı oranda önemli ve gereklidir. İyi yazılmış bir hukuki metinden söz edebilmek için kullanılan dilin dilbilgisi ve noktalama işaretleri kuralları, (hukuki) kelime seçimleri, hedef okuyucu kitlesine uygun hitap şekilleri vb. pek çok ayrıntının da dikkatle gözetilmiş olması şarttır.

METNİN AMACININ VE KİME/KİMLERE HİTAP EDECEĞİNİN BELİRLENMESİ ÖNEMLİDİR

Bir avukatı ele alalım. Avukat kaleme alacağı bazı hukuki metinler ile bilgilendirme yapmayı ve/veya kendi sunduklarını kabul ettirmeyi hedefler. Dava, cevap ya da temyiz dilekçeleri, ihtarname ve ihbarnameler, müvekkil bilgilendirme notları ya da duruşma raporları, herhangi bir resmi ya da özel kurum/kuruluşa arz edilen dilekçeler vb. hukuki metinler bu hedefe ulaşmak amacıyla kaleme alınır. Diğer taraftan bir sözleşme metninin oluşturulmasında olduğu gibi bir ilişkinin düzenlenmesi amacıyla da hukuki metin kaleme alınabilir. Bu hukuki metinler ile hakimler, hakemler, diğer avukatlar, stajyerler, müvekkiller, üçüncü kişiler gibi hukukçu olan ve olmayan çeşitli kişilere hitap edilmesi söz konusudur. O halde öncelikle yapılması gereken, kaleme alınacak olan hukuki metnin amacını ve hitap edeceği kişi/kişileri belirlemektir. Zira okuyucunun ne kadar hukuki bilgisi olduğu ne bilmesi gerektiği, bir olay, olgu ya da bilginin paylaşılmasının sonraki aşamalardaki muhtemel etkileri, yine okuyucuda ne suretle inanç yaratılabileceği hususları, yazının içeriğinin ve yazım üslubunun belirlenmesi açısından çok önemlidir. Bundan sonraki adım, belirlenen içeriğin açık, doğrudan, herhangi bir muğlaklığa yer vermeyecek şekilde ve seçilen uygun üslupla yansıtılabilmesidir. Hukuki metinlerin tüm bu hususlar gözetilerek yapılan uygun planlama çerçevesinde kaleme alınması yine yöntemli hukukçuluğun bir gereğidir.