Hukukun Kaynakları
Hukuk : Hukuk, her şeyden önce bir düzen demektir. Fakat hukukun öngördüğü düzen, fiilen gerçekleşen bir düzen değildir. Hukuk, toplum içinde insanların gerçekten nasıl davrandıklarını değil, nasıl davranmaları gerektiğini gösterir. Hukuk, kendisine uyulmak ve uygulanmak için vardır. Adalet değeri dolayısıyla, insanlar arası ilişkileri bir düzene koymak, toplumsal yaşamın gerçekleşmesini sağlamak ister. İnsanlara, “Bana uy; Beni gerçekleştir” buyruğu ile seslenir.
Hukuk düzeni, doğduğu andan itibaren bireyin karşısına kabul edilmesi ve uyulması gereken, kesinlikle doğru kurallar olarak çıkar. İnsan, özgür bir varlıktır ve iradesini hukukun buyrukları doğrultusunda kullanabileceği gibi, onlara aykırı bir yönde de kullanabilir. Bu nedenle toplum içinde insanların tutum ve davranışlarının hukuk kurallarına uymaması, her zaman mümkündür.
“İşte hukuk, insan davranışlarını değerlendiren, çıkar çatışmalarına çözüm getiren kurallardan, normlardan meydana gelen bir sistem, bir bütündür.”
kaynaklar
Asli kaynaklar yazılı ve yazısız kaynaklar biçiminde iki temel kategoriye ayrılmaktadır. Bu tasnife göre:
Yazılı kaynaklar
Anayasa,
Kanun (ve Kanun hükmünde kararname)
Uluslararası sözleşmeler
Tüzük
Yönetmelik
Diğer düzenleyici işlemler (Tebliğ, genelge, sirküler, emir gibi değişik isimler aldıklarından adsız düzenleyici işlemler olarak da adlandırılır)
Yazısız kaynaklar
Teamül hukuku
Hukuki teamüllerin hukuk boşluklarının olduğu ve yazılı hukuk tarafından açık veya zımni olarak cevaz verilen hallerde uygulandığı görülmektedir.
Yardımcı kaynaklar
İçtihat (Yargı kararları)
Doktrin (Bilimsel öğreti ve görüşler)
Şerhler
Monografiler