Emlak Yöneticim

İCRA MAHKEMESİ NEDİR

İCRA MAHKEMESİ NEDİR

İcra mahkemesi; tek hakimden oluşan ve icra ile iflas işleri ile ilgilenen ilk derecede mahkemeler olarak geçmektedir. Mahkemenin hakimi; icra dairelerine karşı yapılan itirazları inceleme, gözetim ve denetleme yapma konularında yetki sahibidir. Mahkeme, icra ile iflas işleri ile ilgilenmekte ve basit yargılama usullerine göre yürütülmektedir. Bunların yanı sıra icra mahkemesi tarafından yürütülmekte olan idari işlerin dışında, mahkemenin vermiş olduğu danışmanlık hizmeti de bulunmaktadır. Asliye hukuk mahkemesi çerçevesinde çalışmaktadır. İnceleme yetkileri sınırlı olan mahkemelerde; tanık dinlenilmediği gibi herhangi bir yemin prosedürü de işlenmez. 

Görevsizlik kararının verilemediği icra mahkemelerinde; belgeler incelenerek haklılık ya da haksızlık durumuna göre karar verilmektedir. Öncelikle icra mahkemelerinin anayasada yer alan 152. Madde özelliklerini taşıdığı bilinmelidir. 

İcra mahkemesi; icra müdürlüğüne karşı yapılmış olan işlem şikayetlerini inceler ve sonuca bağı olarak bir karar verir. Mahkeme tarafından verilen kararlar içerisinde dosyanın takibi ya da takibin iptali de yer almaktadır. İcra mahkemeleri bunlara ek olarak istihkak davasına karşılık açılan yeni davaları da incelemektedir. İhaleler için oluşturulan fesih işlemlerine ilişkin detaylandırma yapar. İflas ya da icraya yönelik suçları inceleyerek, bunlara ilişkin ceza verir. Mahkeme tüm bu sayılan görevlerin yanı sıra icra takiplerinde iptal kararı da verebilmektedir. Ayrıca uygun görüldüğü takdirde icra mahkemesi, yasa tarafınca verilen diğer tüm işlere de bakmaktadır.

Mahkemenin yaptığı diğer işler arasında; hacizler için ihbarname oluşturulması, konkordato başvurularının değerlendirilmesi, taşınmazlar için tahliye ve teslim işlemleri, iştirak olduğu taktirde hisse satışında izlenecek yolun belirlenmesi, iflasların kapanma kararları ya da iflas tesviye gününün ertelenmesi bulunmaktadır. 

İcra mahkemesi kapsamında denetlemeleri gerçekleştiren memurlar için de belirli kısıtlamalar yapılmıştır. Bu kısıtlamalardan en dikkat çekeni ise onuncu madde ile verilmiştir. Bu madde kapsamında herhangi bir icra memurunun şahsi icra takibi için ödeme emri düzenlemesi mümkün değildir. Böyle bir durum ile karşılaşıldığı zaman icra mahkemesine farklı bir memurun atanması istenmektedir.