Emlak Yöneticim

İcra Takibinin Tarafları

İcra Takibinin Tarafları

İcra Takibinin Tarafları

İcra takibi, borçlunun borcunu ödememesi durumunda, alacaklının alacağını tahsil edebilmek amacıyla başlattığı hukuki bir süreçtir. Türk hukukunda icra takibi, borçlunun ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle başlatılan bir yasal işlemdir ve alacaklının haklarını koruma altına alır. İcra takibi süreci, genellikle iki ana taraf arasında yürütülür; bunlar alacaklı ve borçlu olmakla birlikte, sürece katılan başka taraflar da olabilir. İcra takibinin başarıyla sonuçlanabilmesi için bu tarafların yasal hakları, yükümlülükleri ve icra sürecindeki rolleri iyi anlaşılmalıdır.

1. Alacaklı (İcra Takibi Başlatan Taraf)

Alacaklı, borçluya karşı alacak talebinde bulunan ve icra takibini başlatan kişidir. Alacaklının amacı, borçludan alacağını tahsil etmektir. İcra takibi başlatma yetkisi, alacaklıya verilir, ancak bunun için belirli koşulların yerine getirilmesi gerekir. Bu koşullar arasında alacağın belirli ve kesin olması, yani alacağın yazılı bir delille kanıtlanabilir olması gereklidir. Alacaklı, icra takibini başlattığında, mahkeme kararı gerektirmez, çünkü bu süreç idari bir işlemdir ve İcra Dairesi tarafından yapılır.

Alacaklının İcra Takibi Başlatma Yöntemleri:

  • İcra İflas Kanunu’na göre icra takibi başlatma: Alacaklı, borçlunun mal varlığını haczetmek ve alacağını tahsil etmek için İcra İflas Kanunu’na başvurur.
  • Başvuru Türleri: Alacaklı, hacizli icra takibi (mal varlığına haciz konması) veya icra iflas takibi gibi farklı başvuru yöntemlerinden birini tercih edebilir.

Alacaklı, alacağını tahsil edebilmek için şu adımları izler:

  • İcra dairesine başvuru yapar.
  • Başvurunun ardından borçlunun mallarına haciz işlemi uygulanabilir.
  • Alacaklı, borçlunun mal varlığını satışa çıkararak alacağını tahsil etmeye çalışır.

Alacaklı, sürecin her aşamasında icra dairesine başvurarak hakkını arayabilir. İcra takibi sırasında alacaklının hakkını koruyan bir başka önemli konu da, alacaklının icra takibi sürecine itiraz etmeme ya da itibar edilmemesi gibi durumlarla karşılaşması durumunda hukuki danışmanlık almasıdır.

2. Borçlu (İcra Takibine Maruz Kalan Taraf)

Borçlu, alacaklının alacağını tahsil etmeye yönelik başlattığı icra takibi sürecinde, borcu ödememiş ya da yerine getirmemiş kişidir. Borçlu, alacaklının başlattığı takibe karşı savunma yapma, itiraz etme ve takibi durdurmaya yönelik çeşitli hukuki haklara sahiptir. Borçlu, icra takibi başladıktan sonra belirli süreler içinde itiraz etmezse, alacaklı tarafından belirlenen mal varlığına haciz konabilir ve bu mal varlığı satışa çıkartılabilir.

Borçlunun İtiraz Hakkı:

Borçlu, icra takibi sürecinde bazı durumlarda itiraz edebilir. Borçlu, alacağın varlığına veya miktarına karşı itiraz edebilir. İtiraz, belirli süre içinde yapılmalıdır. Borçlu, icra dairesine başvurup itiraz dilekçesi ile süreci durdurabilir. Bu durumda, icra takibi durur ve alacaklı, mahkemeye başvurarak alacağını tahsil etmek için dava açmak zorunda kalır.

Borçlunun İcra Takibine Karşı Hakları:

  • Borçlu, borcun ödenmesinde zorluk çekiyorsa, ödeme süresi talebinde bulunabilir.
  • İcra takibi sonucunda borçlunun malları haczedilirse, borçlu malın değerine itiraz edebilir.
  • İcra takibinin usulüne aykırı olduğuna inanıyorsa, borçlu da icra dairesine başvurup hukuki çözüm arayabilir.

3. İcra Dairesi (İcra Takibini Yürüten Kamu Kurumu)

İcra dairesi, icra takibini başlatan, yöneten ve denetleyen kamu kurumudur. Türkiye’de, icra takibi İcra İflas Kanunu çerçevesinde İcra dairesi tarafından yürütülür. İcra dairesi, başvuruları alır, işlemleri başlatır ve sürecin doğru şekilde ilerlemesini sağlar.

İcra dairesi şu işlemleri yapar:

  • İcra takibinin başlatılması: Alacaklının başvurusu üzerine icra dairesi takibi başlatır.
  • Haciz işlemleri: Borçlunun mal varlığına haciz işlemi uygulayabilir.
  • Satış işlemleri: Haciz edilen malların satılması işlemlerini düzenler.

İcra dairesi tarafsızdır ve görevini taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözecek şekilde yürütür. İcra takibi sırasında, tarafların haklarını ihlal etmeden süreci yönetir.

4. İkinci Dereceden Taraflar: Vekiller ve İcra Müdürleri

Vekiller: Alacaklı ya da borçlu, icra takibinde hukuki yardım almak için bir avukata vekalet verebilir. Avukat, müvekkilinin haklarını koruyarak icra sürecinde temsil eder. İcra takibinin başlatılması, sürecin izlenmesi ve itirazların yapılması gibi işlemler avukat aracılığıyla yapılabilir.

İcra Müdürleri: İcra dairesinin başındaki kamu görevlisidir. İcra müdürleri, icra takibinin başlatılması, takip sürecinin yönetilmesi ve işlemlerin düzgün yapılması konusunda yetkilidir.

5. Hacizli Mal Sahipleri ve Üçüncü Taraflar

İcra takibinde, borçlunun mal varlığına haciz konulmuşsa, bu mal varlığının sahibi olan kişiler de sürece dahil olabilir. Özellikle mal üzerindeki hak iddialarına karşı, üçüncü taraflar (örneğin kiracılar ya da mal sahipleri) da icra dairesine başvurup hakkını savunabilir. Üçüncü şahısların, borçlunun mal varlığı üzerinde hak iddia etmeleri durumunda, haciz sürecine itiraz etmeleri mümkündür.

Sonuç

İcra takibi, borçlu ile alacaklı arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye yönelik bir süreçtir ve her iki tarafın da yasal hakları ve yükümlülükleri vardır. Alacaklı, borçluya karşı alacağını tahsil etmeye yönelik başvurular yapabilirken, borçlu da yasal hakları çerçevesinde itirazda bulunabilir ve süreci durdurma hakkına sahiptir. İcra dairesi, tarafsız bir kamu kurumu olarak bu süreci yönetir. Taraflar arasındaki dengeyi gözeterek, hukuki işlemler yürütülür ve her iki tarafın da hakları korunmaya çalışılır.