İŞ ORTAMINDA MOBBİNG
İş ortamında mobbing, birçok işyerinde yaşanır . Gerek kişisel sorunlar gerek işten çıkarma yerine çalışanın işten kendisinin çıkmasının kurum yararına olması durumunda mobbing yaşanır. Çalışan eğer işten istifa etmek istemiyor ama sürekli mobbinge maruz kalıyorsa gerekli hukuki mercilere başvurabilir. Hukuken buna hakkı vardır. Hukuk yolu ile hakkını arayabilir. Kişi sözleşme ile bağlı olduğu düzenli olarak da hizmet verdiği bir kurumdan kendi istemediği sürece çıkartılamaz. Çıkartılırsa da gerekli bütün haklarını eksiksiz alması gerekir. Tazminat işsizlik maaşı ve benzeri her hakkını talep edebilir. Mobbing genelde vardiya saatlerini sürekli değiştirilerek , iş yükü artırılarak , sözlü tacize maruz bırakılarak yapılır. Bunlara karşı haklarımızı bilip ona göre davranmamız gerekir.
Maalesef dünyada binlerce insan mobbing mağduru. Hayatımızın büyük kısmı evimizden çok iş yerinde geçmektedir. İş hayatının da kendi içinde rekabet, iş hırsı, kâr/maliyet baskısı, kişisel hırslar ve stres taşıdığı da aşikardır. Yaşanan bu olumsuzluklarla birlikte son zamanlarda “Mobbing (İş Yerinde Psikolojik Taciz)” kavramını çok duyar olduk.
Mobbingin kelime anlamı; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir. Türk Dil Kurumu, kavramın karşılığı olarak “Bezdiri” kelimesini belirlemiş ve “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlamıştır. Ancak halihazırda daha çok “mobbing” kelimesinin kullanıldığı gözlemlenmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın “İş yerinde Psikolojik Taciz Bilgilendirme Rehberi”nde ise mobbing ile birlikte “İş yerinde Psikolojik Taciz” kavramı kullanılmaktadır. Mobbing kavramı ilk olarak 1984 yılında Dr. Heinz Leymann tarafından “İş Hayatında Güvenlik ve Sağlık” konulu raporda ortaya atılmış ve böylece bilimsellik kazanmıştır.