İslâm Hukukunda Had Cezası
Had cezaları, İslâm ceza hukukunda Allah tarafından belirlenmiş ve Kur’an ile Sünnet’te açık bir şekilde yer almış, sabit ve değiştirilemez cezalardır. Bu cezalar, “hudûdullâh” yani Allah’ın sınırları olarak kabul edilir ve toplumu ahlâkî, malî, cinsel ve sosyal yönden koruma amacına hizmet eder.
1. Had Cezalarının Özellikleri
- Kesinlik: Ceza, Kur’an ve Sünnet’te açıkça belirlenmiştir.
- Şartlara Bağlılık: Uygulanabilmesi için ağır ve net delil şartları gereklidir.
- Hâkim Takdiri Sınırlıdır: Cezanın türü ve miktarında hâkimin takdir yetkisi yoktur.
- Toplumun Korunması Amaçlanır: Hem bireyi hem toplumu koruyucu bir yön taşır.
2. Başlıca Had Suçları ve Cezaları
- Zina: Evli kişinin zina yapması taşlanarak (recm), bekarın zina yapması ise 100 sopa cezası ile cezalandırılır. (Nur, 24/2)
- İftira (Kazf): Zina isnadı atıp delil getiremeyen kişiye 80 sopa vurulur. (Nur, 24/4)
- İçki İçmek: Delille sabit olursa 40 veya 80 sopa uygulanır. (Sünnet’le sabittir.)
- Hırsızlık: Belirli şartlar dâhilinde sağ elin bilekten kesilmesi. (Maide, 5/38)
- Yol Kesme (Hırabe): Öldürmek, mal gaspı ve yol kesme gibi fiillere karşı ağır cezalar; öldürme, sürgün ve çarmıha germe gibi. (Maide, 5/33)
- İrtidad (Dinden Dönme): İslâm’ı terk eden ve dönmeyen kimseye ölüm cezası uygulanır. (Sünnet’le sabittir.)
3. Had Cezalarının Uygulanma Şartları
Had cezaları ancak şu şartlar yerine gelirse uygulanır:
- İkrar: Suçlu, kendi isteğiyle suçu itiraf ederse.
- Şahitlik: Şahitlerin sayısı ve nitelikleri fıkhî olarak yeterli olmalı (örneğin zina için dört erkek şahidin olayı görmüş olması gerekir).
- Şüphe Hâlinde Ceza Düşer: “Şüphe ile had cezaları düşürülür” (حدود بر شبهات تدرأ) kaidesi meşhurdur.
- Adil ve Ehliyetli Hâkim tarafından hüküm verilmelidir.
4. Had Cezalarının Amaçları
- Toplumu Korumak: Kamu düzeni ve ahlaki değerlerin muhafazası.
- Caydırıcılık: Suç işlemenin önlenmesi.
- Islah: Suçlunun cezayla birlikte tövbe edip toplumla barışması.
Had cezaları, İslâm ceza hukukunun en ciddi ve değişmez cezaları arasında yer alır. Uygulama şartları oldukça ağırdır ve delil yetersizliği hâlinde uygulanmaz. Bu yönüyle, hem caydırıcılık hem de adalet ilkesini gözeten bir yapıya sahiptir. Had sistemi, İslâm toplumlarında sosyal adaletin sağlanmasına ve ahlaki değerlerin korunmasına yönelik bir çerçeve sunar.