İslam Hukukunda Nafaka
İslam Hukukunda Nafaka
Zevciyetle İlgili Nafaka: Nafaka bir kişinin başkasının yaşamasını temin için yüklendiği masrafları ifade eder. Mecelleden sonra 1915 yılında nafaka kanunu hazırlanmıştır. 634 maddeden ibarettir. Padişah M. Reşad zamanında Mustafa Hayri Efendi’nin Şeyhu’l-İslamlığı döneminde düzenlenmiş mecelle şârihi Ali Haydar Efendi tarafından 1333-1915 yılında tertip olunarak tab’ olunmuştur. Nafaka kanununun ilk bölümü mukaddime olarak ele alınmış, kavramlar açıklanmıştır. “Nafaka lügate kişinin ıyaline infak ettiği nesnedir. Şer’an taam, kisve ve süknadan ibarettir.”
Nafakanın sebepleri üçtür:
1-Zevciyyet 2-Garabet (akrabalık) 3-Mülkiyet
Kadının nafakayı hak edebilmesi için şu şartlar gerekir:
- Şer’an sahih bir evlilik akdinin olması.
2. Kadının zevciyyet hukukunu yerine getirebilir nitelikte olması, Ebu Yusuf, evinde olduğu sürece ister çocuk olsun, ister hasta olsun nafaka gerekir demektedir. Tercihe şayan olan da budur.
3. Kocanın eşiyle ilgili olan haklarını düşürücü bir durumun olmaması (şer’i bir durum hariç).
4-Şer’i bir mazeret olmaksızın kadının kocasının hakkını düşürmesi (eve gelmemesi gibi) Bu durumda nafaka düşer.
5-Şer’i bir özür olmaksızın karı ve kocanın dışında, kocanın hakkını düşüren bir durum olursa nafaka düşer.
Medeni kanun da nafaka borcunu erkeğe yükler, ancak mal ayrılığı varsa koca kadından harcama isteyebilir.
Nafakanın takdiri; kocanın maddi gücüne bağlı olmakla birlikte kadının da sosyal statüsü ve örfün dikkate alınması gerekir. Maliki ve Hanbelîler ikisinin durumunu birden dikkate almışlar, Şafiiler sadece erkeğin durumunu dikkate almışlar, Kerhi de bu kanaattedir. Tercih edilen de budur. Koca nafakayı ödeyemiyorsa kadın kocanın üzerine borç alarak geçinebilir. Hanefiler kocanın eğer gücü yoksa bu bir boşama sebebi olarak kadına, hâkime başvurma hakkı vermez. Diğer mezheplerde bu hak tanınmıştır. Ancak kocanın imkânı var da ödemiyorsa hâkimin hapsetme yetkisi vardır. Kadın eğer kocanın izni olmadan evi terk ederse (nüşuz) itaatsiz duruma düşer, nafaka hakkı da düşer. Kocanın izni olmadan da evin dışında bir işte çalışırsa yine nafaka hakkı düşer. Kısaca nafaka koşunun ana kuralı: Kim nefsini başkası için hapsederse nafakası ona aittir.
Kadının Barınması:
1. Barınma yeri kocanın mali durumuna göre temin edilir.
2. Kocanın 7 yaştan aşağı olan çocukları hariç başka kadınlardan olan çocukları kadın istemedikçe bu meskene oturamaz.
3. Mesken barınacak yer her türlü zaruri ihtiyaçları kapsar şekilde olacaktır.
4. Mesken güvenli bir yerde ve komşular olan yerde olacak.
5. Kadının rızası olmadan kocanın ailesinden hiç bir kimse bu meskende oturamaz.
Kadını Hizmetçisinin Ücreti ve Nafakası
1. Eğer koca zenginse, kadında kendi ihtiyaçlarını görebilecek durumda ise kocaya kadının hizmetçisinin nafakasını vermek vacip olmaz, zira zengin kocaya vacip olan hanımının yeterli nafakasını temin etmektir, kadın bu durumda kendi hizmetini görebilmektedir.
2. Koca zengin olup kadında kendi hizmetini bir hastalık veya başka bir sebepten dolayı göremiyorsa, bu durumda kocaya gerekli hizmetçi ve diğer elemanların nafakasını vermek vacip olur.
Kayıp Olan Kocanın Nafaka Verme Şekli
1. Eğer kayıp olan koca nafaka cinsinden olan para, altın, gümüş yiyecek gibi mallar geriye bırakmışsa bunlarda koca evinde ise, kadın bunlardan kendine belirlenen nafaka miktarınca alabilir. Eğer kocanın bu tür malları bir başkasında ise hâkime haber verir ve hâkim o emanetçiden nafaka miktarınca alır kadına verir.
2. Kocanın evinde veya hiç bir emanetçiye bıraktığı nafaka türünden bir malı yoksa o zaman hâkim bir başkasından kocası adına nafaka miktarınca borç almasını söyler, şayet kadına hiç kimse borç vermiyorsa parası olan birine bu kadına borç vermesini emreder, vermezse hâkim zorla alır kadına verir.
3. Eğer koca kayıp olur ve kadına yetecek kadar evde nafaka bırakırsa ve kocanın kayıplık hali net belli değilse kadının kocasından ayrılmak için hâkime müracaatı kabul edilmez.
4. Ancak kayıp olan koca çok uzun bir müddet kayıp olur, durumu hala meçhul ise kadında bu durumdan zarar görüyorsa hâkime müracaat edip nikâhın feshini isteyebilir.
Akrabalıktan Doğan Nafaka: Akraba nafakasında iki durum vardır; a. Usul-füru nafakası, buna karabetül vilâd: Çocukların nafakası, kendine ait malı olmayan erkek küçük çocukların nafakası baliğ olana kadar, kız çocukların evlenene kadar babaya aittir. Eğer kendilerine ait bir malları olursa bu durumda nafakaları bu mallardan temin edilir, nafakaları babaya vacip olmaz.
Ayrıca baliğ olup kötürüm olan, kazanmayı beceremeyecek kadar saf olan, bunak olan deli olan erkek çocukların da nafakası babaya aittir. Bu hükümler babanın kazana bilecek bir durumda veya zengin olması durumunda geçerlidir. Şayet baba kötürümlük veya başka bir sebepten dolayı kazanamayacak bir durumda olursa, bu durumda baba yok hükmünde sayılır ve bunların nafakası diğer yakın akrabalarına ait olur. Bunlardan kendilerine düşebilecek miras miktarına göre nafakalarını veririler.