İslam Hukukunda Nikahın Sıhhat Şartları
İslam Hukukunda Nikahın Sıhhat Şartları
Nikah, İslam hukukunda, iki kişi arasında legal ve dini olarak geçerli olan bir evlilik sözleşmesidir. İslam hukukuna göre nikah, sadece bir toplumsal sözleşme değil, aynı zamanda dini bir yükümlülüktür. Nikahın geçerli olabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, hem evliliğin meşru ve sıhhatli olmasını sağlamak hem de toplumun ve bireylerin haklarının korunmasını amaçlamaktadır. Nikahın sıhhatli (geçerli) olabilmesi için gereken şartlar, İslam hukukunun temel kaynaklarından olan Kur’an, sünnet ve İslam bilginlerinin ictihadlarıyla belirlenmiştir.
1. Tarafların Rızası (İrâde):
Nikahın sıhhatli olabilmesi için, her iki tarafın da evlenmeye rıza göstermesi gerekir. Zorla yapılan evlilikler, İslam hukukuna göre geçersizdir. Kadın ve erkek, kendi iradeleriyle ve özgür iradeleriyle nikah akdine girmelidir. İslam, kadının rızasını özellikle vurgulamaktadır. Bir kadının, babası veya diğer akrabaları tarafından zorla evlendirilmesi, geçerli bir nikah akdi oluşturmaz.
- Kadının Rızası: İslam hukukunda, kadının nikahına rızası olmadan bir evlilik akdinin yapılması, nikahı geçersiz kılar. Kadın, kendi evliliği üzerinde irade sahibidir.
- Erkeğin Rızası: Erkek de nikah akdine rıza göstermelidir. Eğer erkek bu evliliğe rıza göstermiyorsa, nikah geçerli değildir.
2. Şahitlerin Bulunması:
Nikahın sıhhatli olması için en az iki erkek ya da bir erkek ve iki kadının şahitlik yapması gerekir. Şahitler, nikahın meşru bir şekilde yapıldığını ve tarafların rızasıyla gerçekleştiğini doğrulayan kişilerdir. Şahitlerin, Müslüman, akıl ve baliğ (ergen) olmaları gerekir. Şahitlerin, herhangi bir engel (örneğin alkol veya akıl sağlığı sorunu) taşımamaları ve dürüst olmaları gerekir.
- Şahitlerin Sayısı: İslam hukukunda nikah akdine şahitlerin bulunması, evliliğin geçerliliği için temel bir şarttır. Şahitlerin sayısı, İslam hukukunun bazı mezheplerine göre değişiklik gösterebilir; ancak en yaygın görüş, nikahın geçerli olabilmesi için iki şahit bulunması gerektiğidir.
3. Nikah Akdinin Sözlü Olarak Yapılması:
Nikah, sözlü bir akit ile gerçekleşir. Yani, nikah kıyan şahıslar (imam, müftü ya da diğer yetkili kişiler) taraflara nikahı kabul etmeleri için sorular sorar ve taraflar bu soruya olumlu cevap verir. Nikah akdinin yapılabilmesi için, kadın ve erkek arasında bir teklif ve kabul süreci bulunmalıdır. Teklif, erkeğin kadına "seni nikahım altına alıyorum" demesi şeklinde olabilir. Kadın ise bu teklife "kabul ediyorum" şeklinde karşılık verir.
- Teklif ve Kabul: Erkek, kadına nikah teklifini yapmalı ve kadın bu teklife rıza göstermelidir. Bu sözlü işlem, nikahın sıhhatli olması için gereklidir.
4. Kadın ve Erkeğin Evliliğe Yatkın Olması:
İslam hukukuna göre, nikah akdine giren tarafların evliliğe uygun olmaları gerekir. Bu da, tarafların akıl sağlığının yerinde, reşit (ergen) olmaları ve evlilikte engel teşkil edebilecek bir durumlarının bulunmaması anlamına gelir. Kadın ve erkeğin evlenmelerine engel bir durum bulunmamalıdır. Bazı engeller, evlilik akdinin geçersiz olmasına yol açabilir.
- Reşit Olma: İslam hukukunda, evlenmek için bireylerin erginlik yaşına (baliğ olmaları) gelmeleri gerekir. Erginlik yaşı, genellikle 15 yaş olarak kabul edilir, ancak bu yaş, fiziksel gelişim ve toplumsal normlara göre değişebilir.
5. Mehir (Düğün Hediyesi) Verilmesi:
Mehir, evlilik akdinde kadına verilmesi gereken bir mal veya paradır. Nikahın sıhhatli olabilmesi için mehirin belirlenmesi ve kadına verilmesi gerekir. Mehir, kadının haklarından biridir ve nikahın bir parçasıdır. İslam hukukunda mehri vermek, erkeğin kadına olan sorumluluğunun bir göstergesidir. Mehir miktarı, taraflar arasında anlaşmaya bağlı olarak belirlenebilir, ancak belirli bir asgari sınır yoktur. Mehir, nikah akdinden önce ya da sonra ödenebilir.
- Mehirin Ödenmesi: Mehir, nikahın temel şartlarından biri olmasa da, evliliğin meşruiyetinin sağlanması için gereklidir. Eğer mehir ödenmezse, nikah geçerli olmayabilir.
6. Evlenmeye Engel Durumların Bulunmaması:
İslam hukukunda, bazı kişiler arasında evlilik yasaktır. Bu yasaklar, nesep (soya bağlı yasaklar), süt emme, doğrudan evlilik akdine engel teşkil eden durumlar olabilir. Bazı durumlar, kişinin diğerine nikah akdine girmesini engelleyebilir. Bu engellerden bazıları şunlardır:
- Kan Bağı (Nesep Yasağı): Aynı aileden olan kişiler, örneğin anne ve çocuk, kardeşler, amca ve yeğen, evlenemezler. Bu tür evlilikler, İslam hukuku tarafından yasaklanmıştır.
- Süt Emme Yasağı: Aynı kadın tarafından süt emmiş olan kişiler arasında da evlilik yasaktır.
- Zıhar Yasağı: Evlilik dışı ilişkiyle oluşan çocuklar arasında evlilik de geçersizdir.