İslam Hukukunda Recm Cezası
Recm (الرَّجْم), kelime anlamı olarak “taşlamak” demektir. İslam ceza hukukunda, evli bir kişinin zina suçunu işlemesi durumunda uygulanan had cezasıdır. Recm, Kur’an’da lafzen geçmemekle birlikte, Sünnet ve icma kaynaklı bir ceza olarak fıkıhta yer almış ve tarih boyunca İslam toplumlarında uygulanmıştır. Konu, özellikle modern dönemde hem İslam dünyasında hem de dışında yoğun tartışmalara konu olmuştur.
Bu çalışmada recm cezasının İslam hukukundaki kaynakları, şartları, delil standartları, farklı mezheplerdeki uygulamaları, günümüzdeki değerlendirmeleri ve eleştiriler ele alınacaktır.
1. Recm Cezasının Kaynakları
1.1. Kur’an
Kur’an’da zina suçuna dair doğrudan ceza, Nur Suresi 2. ayette verilmiştir:
"Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun..." (en-Nûr, 24/2)
Bu ayet, evli-bekâr ayrımı yapmaksızın genel bir hüküm sunmaktadır. Recm cezası ise Kur’an’da açıkça geçmemektedir. Ancak bazı rivayetlerde, recm ayetinin daha sonra "neshedildiği" (lafzı kaldırıldığı, hükmü baki kaldığı) ifade edilir.
“Recm ayeti vardı. Biz onu okurduk ve ezberlerdik. Peygamberimiz (s.a.v.) de recm cezasını uygulardı.”
(Bkz: Buhârî, Hudûd, 24; Müslim, Hudûd, 15)
1.2. Sünnet
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in uygulamaları recm cezasının en güçlü kaynağıdır. Sünnet’te evli kimseler için recm cezası uygulanmış çok sayıda örnek rivayet edilmiştir:
- Maiz el-Eslemi adlı sahabînin zina itirafı üzerine recm edilmesi (Buhârî, Hudûd, 24)
- Gamidiyeli kadının aynı şekilde recm edilmesi
Bu hadislerde recmin hem kadın hem de erkek için uygulandığına, suçun sabit olması için katı şartlar arandığına işaret edilir.
1.3. İcmâ
Sahabe döneminden itibaren recm cezasının uygulanması konusunda fakihler arasında icmâ (görüş birliği) olduğu ifade edilmiştir. Önde gelen fakihler (Ebû Hanîfe, Mâlik, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel) recmin meşruiyetini kabul etmiştir.
2. Recm Cezasının Şartları
Recm cezası, son derece ağır bir ceza olması sebebiyle, ancak aşağıdaki çok sıkı şartlar sağlandığında uygulanabilir:
2.1. Failin Evli Olması (Muhsanlık)
Recm cezasının uygulanması için kişi muhsan olmalıdır. Yani:
- Geçerli bir nikâh ile evlenmiş,
- Cinsel ilişkiyi yaşamış,
- Akıllı ve ergen olmalı,
- Hür (köle değil) olmalı.
2.2. Zinanın Sabit Olması
Zina fiilinin recm cezasını gerektirmesi için suçun sabit olması gerekir. Bu, iki yolla mümkündür:
- Dört erkek şahidin açık şahitliği
- Her biri zina fiilini açıkça görmüş olmalıdır.
- Şahitlerden biri eksik olsa ceza uygulanmaz, şahitler iftiradan dolayı had cezasına çarptırılır (kazf).
- Failin kendi isteğiyle, ısrarlı ikrarı (itirafı)
- Dört kez açık şekilde itiraf edilmelidir.
- Geri çekilme hakkı vardır; bu durumda ceza düşer.
2.3. Suçun Şüpheden Arındırılması (Dar’ al-Hudûd Bi’sh-Shubuhât)
Peygamber (s.a.v.):
“Had cezalarını şüpheyle düşürünüz.” (Tirmizî, Hudûd, 2)
Bu ilke, recm gibi ağır cezaların uygulanabilmesi için en ufak bir şüphenin dahi bulunmaması gerektiğini ortaya koyar.
3. Mezheplere Göre Recm
3.1. Hanefî Mezhebi
Hanefîler, recm cezasının sünnet ve icmâ ile sabit olduğunu kabul eder. Ancak şahitle ispatı neredeyse imkânsız görürler. Bu nedenle itiraf yoluyla sabit olması daha muhtemeldir.
3.2. Mâlikî Mezhebi
Mâlikîler, hamileliğin zina delili olabileceğini kabul eder. Bu mezhep, delil konusunda daha geniş davranır.
3.3. Şâfiî ve Hanbelî Mezhebi
Bu iki mezhep, recm cezasının sünnetle sabit olduğunda ittifak eder. Şahitlik ve ikrar konusunda Hanefîler gibi katıdırlar.
4. Günümüz Tartışmaları
4.1. Recmin Lafzen Kur’an’da Geçmemesi
Modern bazı araştırmacılar, Kur’an’da yalnızca "yüz değnek" cezasının bulunmasını gerekçe göstererek, recm uygulamasının kaldırılması gerektiğini savunur.
4.2. Recm Hadislerinin Tarihî Bağlamı
Eleştirmenler, recm hadislerinin tarihsel bağlamda değerlendirildiğinde, toplumsal şartlar ve erken dönemin uygulama biçimlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyler.
4.3. Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları
Modern hukuk sistemlerinde recm cezası insanlık dışı ve onur kırıcı sayıldığından, uluslararası belgelerle (İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) bağdaşmadığı yönünde eleştiriler mevcuttur.
4.4. Çağdaş Fıkıhçılar
- Yusuf el-Karadâvî gibi bazı çağdaş âlimler recmin meşruiyetini savunmakla birlikte, uygulama şartlarının olağanüstü zor olduğunu vurgular.
- Muhammed Şahrur, Fazlur Rahman gibi daha modernist yaklaşan ilim adamları ise recmin artık geçerli olmayan tarihsel bir uygulama olduğunu ileri sürer.
5. Uygulama Durumu
Günümüzde recm cezası çoğu İslam ülkesinde uygulanmamaktadır. Ancak:
- İran, Afganistan ve Somali gibi bazı ülkelerde belirli dönemlerde bu ceza gündeme gelmiştir.
- Suudi Arabistan gibi ülkelerde hukukî sistemde varlığını korusa da çok nadiren uygulanır.
- Türkiye, Mısır, Tunus, Malezya gibi ülkelerde uygulanmamaktadır.
Recm cezası, İslam ceza hukukunda evli zina suçuna karşı en ağır had cezası olarak yer alır. Kur’an’da lafzen yer almasa da, sünnet ve icmâ ile sabit olduğu klasik fakihlerin çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir. Ancak uygulanabilmesi için son derece katı şartlar öngörülmüş, en küçük şüphenin dahi cezanın uygulanmasını engelleyeceği belirtilmiştir.
Modern dönemde hem hukukî hem de ahlakî boyutlarıyla ciddi şekilde tartışılmaktadır. Bu sebeple, recm cezası günümüzde İslam toplumları için, fıkhî mirasla çağdaş hukuk anlayışı arasında denge arayışının en çarpıcı örneklerinden biri haline gelmiştir.