KADINA ŞİDDETİN ARTIŞI
Türkiye’de 2000’li yıllarda geçmiş yıllara göre büyük artış göstermiştir. 474 kadının öldürüldüğü 2019 yılı, ülkede son 10 yılda en fazla kadının öldürüldüğü yıl olmuştur. Türkiye'deki kadın cinayetlerinin en bilindik sebepleri kıskançlık, aldatma şüphesi ve elde edememekle ön plana çıkmıştır.
Türkiye kadın cinayetleri olarak 146 ülke arasından 124. sırada yer almaktadır. Kadınlara yönelik olan bu şiddetlerin nedenleri arasında ailede ve toplumda kadınlara verilen daha düşük değer ve toplumda kadının aşağılanmasıdır.
Günlük hayatımızda şiddetin en önemli nedenleri küçüklükten gelen yetiştirme tarzı, eğitimsizlik ve birçok neden sayabiliriz. An büyük sebebi ise toplum tarafından kadına yönelik olan bu cinayetleri normalleştirmemizdir. Yine güncel hayata baktığımızda yaşı küçük olan gençlerimiz gözünü kırpmadan ve korkusuzca kadınları katletmekten çekinmiyor. İstanbul sözleşmesinden çekilme kararı, kadına yapılan her türlü şiddet ve cinayetin önlemindeki samimiyetsizliği ortaya koymaktadır.
6284 Sayılı Kanunun etkili uygulanmaması ve yargı sistemindeki cezai yaptırımların yetersiz kalması ülkedeki tüm kadınları tehlikeye atmaktadır. Son bir haftada 10 kadının katledilmesi de kadına karşı olan şiddete olan mücadelenin yetersiz olduğunu gözler önüne sermekte. Kadınlara yönelik olan şiddetin ve işlenen cinayetlerin yapısal nedenleri, yargı sistemindeki cezasızlık politikalarının eksiklerini araştırmak olacaktır.
Ülkemizde olan kadın cinayetlerinin önüne geçilmek için bu cezai yaptırımların daha ağır ve daha caydırıcı olması ülkemizdeki karınların en temel olan yaşama haklarını yitirmemesi ve sokaklarda özgürce ve refah içinde olması için en caydırıcı olan şeyin yapılması önemlidir.
Kadınlar, kimsenin keyfine ya da şiddetine boyun eğmeden, korkusuzca yaşamalı. Bu sadece yasalarla sınırlı bir mesele değil zihniyet meselesi. Evde, okulda, işte her yerde bu zihniyetle savaşmalıyız.
