KAST
KAST
Ceza hukukunda "kast", bir kişinin suç işleme niyetini veya bilincini ifade eder. Kast, suçu işleyen kişinin suçun maddi unsurlarını kasıtlı olarak yerine getirmesi durumudur. Yani, kişi, suçun gerçekleşmesini bilerek ve isteyerek gerçekleştiriyordur. Ceza hukukunda kast, suçun oluşumunu ve kişinin cezai sorumluluğunu belirleyen temel unsurlardan biridir.
Kastın ne kadar belirgin olduğu, suçun türüne ve kişinin sorumluluğuna göre değişebilir.
Kast, 2'ye ayrılır:
1. Doğrudan Kast : Kişi, suçun meydana gelmesini bilerek ve isteyerek gerçekleştirir. Yani, suçun işlenmesi kişiye doğrudan bir amaç olarak görülür. Örneğin bir kişi, başka birini öldürmek amacıyla silah doğrultur ve ateş eder. Burada, kişinin amacı doğrudan öldürmek olduğundan, doğrudan kast söz konusudur.
2. Dolaylı Kast : Kişi, suçun meydana gelmesini istemese de suçun gerçekleşmesini öngörerek hareket eder. Yani, suçun gerçekleşmesi kişiye istenmeyen bir sonuç olabilir, ancak kişi yapacağı eylemin sonucunun ne olduğunu öngörerek yapar. İhtimalleri de göz önünde bulundurmuş olduğunu bilir. Örneğin, bir kişi, başka birini korkutmak amacıyla ateş eder ve kurşun yanlışlıkla başka birini öldürür. Kişi, o kişinin ölmesini istememiştir ancak böyle bir ihtimal olabileceğini öngörerek ateş etmiştir. Bu durumda dolaylı kast söz konusudur. Kast da amaç doğrultusunda eninde sonunda birinin bilerek ve isteyerek birinin yaralanması ya da öldürülmesidir.
Ceza hukukunda kast, suçun işlenmesindeki niyetin ve bilincin derecesini belirler. Bu da suçun hangi şartlar altında işlendiğini anlamamıza yardımcı olur ve cezalandırmada kararın hafifliği veya ağırlığını etkiler. Kasten öldürme suçu, TCK’nın 81 ve 83. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Suçun temel şekli 81. maddede, “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Suçun nitelikli hâli 82. maddede, ihmali hareketle işlenen şekli ise 83. maddede düzenlenmiştir.
Ceza hukuku şakaya gelmez; yapılan herhangi büyük bir sonuç suçluları yıllarını alabilir. Ve yıllar boyunca çekilen bir vicdan azabı duyulabilir. Kast, bir suçun işlenmesinde belirleyici bir faktör olup, suçun maddi unsurları ile failin psikolojik durumu arasında bağlantı kurar. Kastın unsurları, kişinin suç işleme amacını ve niyetini belirleyen temel öğelerdir. Bu unsurlar, kastın anlaşılmasını ve ceza hukukunda suçu işleyen kişinin sorumluluğunu netleştirmeye yardımcı olur. Kastın unsurları, suçun işlenme amacını ve kişinin eylemlerinin niyetini açıkça gösterir. Bu unsurlar, kişinin suçun sonuçlarını bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği, ayrıca suçun neticesini öngördüğü ve buna razı olduğu durumları kapsar. Bu durumda insanlarda aslında birini öldürmek asla hafife alınmamalıdır. Bir insan öldürmek, o insanın yaşama hakkını elinden almaktır. Belirli bir süre geçtikten sonra her insanda bir vicdan azabı olur. Gerçekten değmediğine, yıllarını hatta ömrü boyunca hapiste kalmanın ne kadar kötü olduğunu ancak o zaman anlayacaktır. İnsanlar yaşamadıkları şeyler hakkında çok çabuk düşünceler üretebilir ve söyleyebilirler. İnsanlar birbirlerini sevmeseler bile birbirlerine saygı duymayı öğrenmelidirler. Kimse kimsenin yaşama hakkını elinden almamalıdır. İlerideki PİŞMANLIK fayda etmez.