Emlak Yöneticim

                      Kıbrıs Adası, coğrafi olarak Orta Doğu'nun bir parçası olmasına rağmen tarihsel olarak hem Avrupa hem de Asya ile yoğun ilişkiler içinde olmuştur. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimine giren Kıbrıs, 19. yüzyılın sonlarında İngiltere'nin egemenliğine girmiştir. 1960 yılında ise, Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanarak, iki toplumlu bir yapıya sahip olmuştur. Bu dönemde, Kıbrıs Rumları ve Kıbrıs Türkleri arasında zaman zaman gerginlikler yaşanmış olsa da, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk anayasası, iki toplum arasında eşitliği sağlamayı amaçlamıştı. 

                 Ancak, 1960'ların sonlarına doğru, özellikle Kıbrıs Rumlarının, Kıbrıs Türklerini dışlayıcı ve baskıcı politikalar uygulamaları sonucu gerilimler artmaya başlamıştır. Bu gerginlik, 1970'lerin başında tırmanarak, Kıbrıs'ın Yunanistan'a katılması amacıyla yapılan siyasi faaliyetlere dönüşmüştür. 

1974'e Giden Süreç 

            1970'lerde, Kıbrıs Rum Kesimi'nin yönetimini elinde bulunduran Aristoteles Giorgio Makrosu, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni koruma amacı güderken, Yunanistan'dan gelen EOKA B adlı örgüt, Kıbrıs'ta bir Enosis  gerçekleştirmek için harekete geçti. 15 Temmuz 1974'te Yunanistan’daki askeri cuntanın desteğiyle Kıbrıs Rumları, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Mario’su devirdiler ve adanın Yunanistan’a bağlanması için darbe yaptılar. 

             Yunan darbesi, Kıbrıs Türkleri açısından büyük bir tehdit oluşturdu, çünkü Kıbrıs’taki Türk nüfusu, Yunanistan’ın egemenliği altında ciddi bir soykırım tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirdi. Türkiye ise, Kıbrıs’taki Türk halkını savunma hakkına sahip olduğunu vurgulayarak uluslararası hukuka dayanarak müdahale kararı aldı. 

 Kıbrıs Barış Harekatı'nın Başlaması 

(1974'te başlayan harekat, iki aşamadan oluşmuştur) 

Birinci Aşama: 20 Temmuz 1974 

        Harekât, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kıbrıs’ın güneyine doğru ilerlemesiyle başladı. Başlangıçta Türk birlikleri Girne, Larnaka ve Magosa gibi stratejik bölgeleri hedef alarak ilerlemişlerdir. Birlikler, hava ve kara harekatlarını birleştirerek adanın kuzeyine doğru genişlemişlerdir. 

• Türk Hava Kuvvetleri hava saldırılarıyla önceden belirlenen hedefleri vurmuş, 
• Türk Kara Kuvvetleri ise Kıbrıs Türklerinin yoğun olduğu bölgelere yönelmiş, 
• Deniz Kuvvetleri ise Girne'deki plajları güvence altına almak için çıkarma yapmıştır. 

         Harekât, ilk günlerinde büyük bir başarı ile ilerlemiş ve önemli bölgeler kontrol altına alınmıştır. 

İkinci Aşama: 14 Ağustos 1974 

           Türkiye, birinci aşamadan sonra hızla ilerleyerek Kıbrıs’ın tamamını kontrol etmeyi hedeflemiştir. 14 Ağustos’ta harekatın ikinci aşaması başlatılmıştır. Bu aşama, özellikle Lefkoşa bölgesine yapılan yoğun saldırılar ve adanın kuzeyine yönelik harekatı kapsamaktadır. 

• Türk Kara Kuvvetleri, Kıbrıs’ın kuzeyini ele geçirmiş, böylece adanın fiilen bölünmesi başlamıştır. 
• 16 Ağustos 1974’te, adada Kıbrıs Türkleri için güvenli bir bölge oluşturulmuştur. 
• Türkiye, uluslararası arenada güçlü bir tepkiyle karşılaşmış olsa da, Kıbrıs Türklerinin güvenliği sağlanmış ve müdahale sona erdirilmiştir. 

Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kuruluşu 

            Harekatın ardından, Türkiye'nin kontrolünde kalan Kıbrıs’ın kuzeyinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1983 yılında ilan edilmiştir. KKTC, yalnızca Türkiye tarafından tanınmaktadır, ancak bu adım, adadaki Türk nüfusunun güvenliğini sağlamak amacıyla atılmıştır.  

Harekatın Sonuçları 

• Kıbrıs Barış Harekatı, hem askeri hem de siyasi anlamda önemli sonuçlar doğurmuştur
• Kıbrısın Bölünmesi
• Kıbrıs Türklerinin Hakları ve Güvenliği
• Mülteci Sorunu
• Uluslararası Hukuk ve Barış Süreci