Kısıtlılık
Erginlik ve kısıtlılık konusu Türk Medeni Kanununda türleri maddelere ayırarak belirtilmiştir.
TMK 11: Kişinin ergin sayılabilmesi için 18 yaşını tam olarak doldurmuş olması gerekir. Lakin kişinin ergin sayılabilmesi için bazı istisnalar mevcuttur. Bunlardan birisi evlilik akdinin gerçekleşmesidir. Ergin olmadan evlilik için de bazı koşullar bulunmaktadır:
- Kişi 17 yaşında ise ailelerinin izni ve imzası ile gerçekleşebilmektedir.
- Kişi 16 yaşında ise sadece hamilelik durumunda mahkeme kararı ile ergin kılınıp evlilik akdini gerçekleştirmiş olur.
- Kişi bazı çocuk bazı işler ve mevzuatlar gereği de 15 yaşından itibaren mahkeme kararı ile ergin, reşit kılınabilmektedir ve böylece kişi çocukluktan çıkmış sayılır.
Kısıtlılık kararı, kanunda gösterilen sebeplerin gerçekleşmesi halinde kişinin korunması ve gözetilmesi amacıyla mahkeme tarafından verilen bir karardır. Bu kararın amacı kendisini koruyamayan ergin kişilerin menfaatlerini korumaktır. Kararın verilmesinin ardından bilirkişi aracılığıyla kişiye vasi tayin edilir. Bazı kısıtlılık türlerini söyle sıralayabiliriz;
- AKIL SAĞLIĞI: TMK 405 kapsamında; Kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığına tutulmuş olması kısıtlanma kararı verilmesi için tek başına yeterli değildir. Bu hastalık veya zayıflık nedeniyle kendi işini görememesi, kendini koruyamaması veya bu hastalığın diğer kişiler için tehlike oluşturması gerekir. Bu sebeplerin varlığı halinde mahkeme kişinin kısıtlanmasına karar verir.
- ALKOL VE UYUŞTURUCU MADDE ETKİSİ ALTINDA OLMAK , SAVURGANLIK : TMK 406 da bahsedildiği üzere; Savurganlık, gelir gider idaresini yapmadan, faydasız ve ölçüsüz harcama yapmak anlamındadır. Bu nedenle kişinin kendisini veya ailesini tehlikeye düşürmesi gerekir. Bu tehlike sürekli nitelikte olmalıdır. Alkol bağımlılığı ile anlatılmak istenen bu içeceklere aşırı bir bağımlılık olması ve bırakamama durumudur. Kişinin bu içecekleri ara sıra tüketmesi kısıtlama sebebi olarak kabul edilmez.
Bunların dışında kişi TMK madde 408’de yer alan maddeye dayanarak kişi ağır hastalık, yaşlılık, sakatlık gibi nedenlerle işlerini göremediğini ispat ederse mahkeme bu kişi hakkında kendi isteği üzerine kısıtlama kararı verir. Bu halde mahkeme kendiliğinden kısıtlama kararı vermez, kişinin bu kararı talep etmesi ve geçerli sebepleri olduğunu ispat etmesi gerekir.
Kısıtlılık kararının kaldırılması, kararın verilmesine neden olan sebebe göre değişiklik gösterir.
- Akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle karar verilirken gerekli olan rapor kısıtlılık kararı kaldırılırken de alınmalıdır. Yani kişi kısıtlanmasını gerektiren akıl hastalığı durumunun artık var olmadığını bir sağlık kurulu raporu ile ispatlarsa kısıtlılık kararı kaldırılır.
- Savurganlık, alkol bağımlılığı kısıtlılık kararının kaldırılması için kişinin bu davranışlarından vazgeçmesi gereklidir.
Ayrıca kanun düzenlemesine göre bir de süre şartı mevcuttur. Kısıtlanan kişi en az 1 yıllık süre boyunca kısıtlanmasını gerektiren sebep nedeniyle şikayete sebep olmadıysa kısıtlanma kararının kaldırılmasını talep edebilir.
Kişinin kendi isteği ile kısıtlanma talep ettiği durumda kısıtlamanın kaldırılması yine kişinin talebi ile olur. Ayrıca kısıtlama kararı verilirken ileri sürdüğü kısıtlama sebeplerinin artık mevcut olmadığı gerekçe gösterilerek ve bu durum ispat edilerek kararın kaldırılması talep edilir.