Kıymetli Evrak Hukuku
Kıymetli Evrak Hukuku
Kıymetli Evrakın Tanımı ve Unsurları: TTK m.645’de yapılan tanım uyarınca, kıymetli evrak öyle senetlerdir ki bunların içindeki hak senetten ayrı olarak ileri sürülemez ve senetten ayrı olarak devredilemez. Bu tanımdan kıymetli evrakın üç unsuru ortaya çıkar:
Senet: Genel olarak senet, bir kişinin kendisi aleyhine delil oluşturmak üzere imzalayıp karşı tarafa verdiği yazılı bir cisimdir. Senet sayesinde, bir bilgi veya bir düşünce maddi varlık kazanır. Klasik anlayışa göre senet, yazmaya elverişli bir cismi, genellikle de uygun bir kağıt parçasını anlatır. Kıymetli evrakın unsuru olarak klasik senet, adi bir senet değil, özel şekil şartlarına bağlı olan bir senettir. TTK m.1526 uyarınca, kambiyo senetleri (poliçe, bono, çek) ve bunlara benzeyen senetler ile makbuz senedi ve varant, güvenli elektronik imza ile düzenlenemez; bu senetlere ilişkin kabul, aval ve ciro gibi, senet üzerinde gerçekleştirilen işlemler de güvenli elektronik imza ile yapılamaz.
Hak: Hak, kıymetli evrakın gayri maddi unsurudur. Hak özel hukuka ilişkin olmalı; ekonomik değer taşımalı ve başkasına devri mümkün olan bir hak olmalıdır.
Hak ile Senedin Kaynaşması: Hak ile senedin birbirine sıkıca bağlanması, hakkın senedin içine yerleşmesi gerekir. Bu öyle bir yerleşmedir ki hak senetten ayrı olarak başkasına devredilmez, senet olmaksızın bir başkasına ileri sürülemez. Hak ile senet arasındaki bu sadakati doğrulayan yasal düzenleme örneği olarak TTK m.645 dışında, m. 646 ve 647 verilebilir. Hak senetten önce vardır ya da senetle birlikte doğmuştur fakat hak ile senet bir defa birleştikten sonra kural olarak ayrılmazlar.
Kıymetli Evrakın Sınıflandırılması
İçerdiği Hakkın Türü Açısından: İçerdiği hakkın türü bakımından kıymetli evrakı üç gruba ayırabiliriz: Alacak Senetleri (bir alacak hakkını temsil eden, çek, bono, poliçe, tahvil, emre yazılı havale, emre yazılı ödeme vaadi gibi); ortaklık senetleri (bir şirkette ortaklık haklarını içeren, anonim şirket pay senetleri ve bunların yerine çıkarılan ilmühaberler gibi);eşya hukuku senetleri (bir eşya üzerindeki mülkiyet ya da rehin hakkını temsil eden, varant, makbuz senedi, konişmento, ipotekli borç senedi, irad senedi gibi).
Hakkın Senetten Önce Var Olup Olmaması Açısından: İki gruba ayrılır. Açıklayıcı kıymetli evrakta, hak, senetten önce doğmuştur. Örneğin, bir AŞ’deki ortaklık hakkı, senet düzenlenmeden önce, şirketin kuruluşunun veya esas sermaye artırımının tescili ile doğar (TTK. 355, 455, 456,). Daha sonra hakların (payların) senede bağlanması hâlinde pay senetleri açıklayıcı etki gösterir. Yaratıcı kıymetli evrakta ise hak, kıymetli evrakla beraber doğar. Kambiyo senetleri (çek, bono, poliçe) gibi.
Temel İlişki ile İlgili Olup Olmaması Açısından: Temel ilişki ile ilgili olup olmaması açısından kıymetli evrak iki gruba ayrılır. Sebebe bağlı (illî) olanlarda, soyutluk konusunda, yukarıda değindiğimiz ikinci görüş benimsenirse, senede bakıldığında alt ilişkinin anlaşılması mümkündür. Makbuz senedi, varant, konişmento gibi. Buna karşılık, sebebe bağlı olmayan (soyut/mücerret) kıymetli evrakta, senede bakıldığında alt ilişki anlaşılamaz. Örneğin, yazılış türü (devir şekli) ne olursa olsun, tüm kambiyo senetleri soyuttur.
Kamu Güvenine Dayanıp Dayanmaması: Açısından Kamu güvenine dayanıp dayanmaması açısından kıymetli evrak iki gruba ayrılır. Kamu güvenine dayalı senetlerde, senedin içeriği, senetteki hak yönünden mutlak bir ölçü oluşturmakta ve iyiniyetli üçüncü kişilerin, senedin yarattığı görünüşe (senet içeriğinin doğru, hakkın mevcut ve senedin geçerli olduğuna, senette yer almayan hususların mevcut olmadığı veya en azından kendisine karşı geçersiz bulunduğuna ilişkin) duydukları güven hukuken korunmaktadır. Senedin devri ile devredenin tüm haklarının değil, yalnızca senette yazılı hakların devredilmiş sayılacağını öngören hükümler (TTK m.684, 778, 818), tedavül güvenliğini ve hızını artırmaya yöneliktir. Kişisel defilerin üçüncü kişilere karşı kural olarak ileri sürülememesi de aynı gereksinimi karşılamayı amaçlar.
Soyutluk konusundaki ikinci görüş benimsendiğinde, senedin soyut veya illî olması ile kamu güvenine dayalı olup olmaması arasında kesin bir ayrım yapmak gerekmektedir. Bir başka deyişle, soyut senetlerin daima kamu güvenine dayandığı söylenemez. Örneğin, nama yazılmamış bir poliçe, bono ve çek soyut (TTK m.671/1,b; 776/1,b; 780/1,b) ve aynı zamanda kamu güvenine dayalıdır (TTK m.659, 687, 825). Buna karşılık, nama yazıldıkları takdirde yine soyutturlar fakat kamu güveninden yararlanmazlar. Diğer yandan, örneğin, emre veya hamiline yazılı bir konişmento illî olmakla birlikte, kamu güvenine dayalıdır. Çünkü navlun sözleşmesi ile ilgili ve senette yazılı olmayan hususlara ilişkin defiler, iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemez.
Kamu güveni ilkesi, üçüncü kişiler açısından söz konusu olabilir, senet tarafları açısından bu ilke uygulanamaz. Bu nedenledir ki emre veya hamiline yazılı senet tarafları arasında kişisel defilerin öne sürülebilmesinin nedeni, bunlar arasında soyutluğun söz konusu olmaması değil, kamu güveni ilkesinin uygulanamamasıdır.
Kamu güvenine dayanmayan kıymetli evrak ise, soyut veya illî, fakat kişisel defilerin üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilmesine olanak veren senetlerdir. Örneğin, nama yazılı poliçe veya çek soyut, nama yazılı konişmento ise illîdir fakat her ikisi de kamu güveni ilkesinden yararlanmaz.
Yatırım Amacı Taşıyıp Taşımama Açısından: Kıymetli evrak yatırım amacı taşıyabilir veya taşımayabilir. Bu ayrım, kıymetli evrak ile menkul kıymet kavramları arasındaki ilişkiyi de ortaya koymaktadır. Kıymetli evrakın önemli bir bölümü, yatırım amacına hizmet etmekte ve “Menkul Kıymet” kavramı ile ifade edilmektedir.
Devir Şekli Açısından: Devir şekli açısından kıymetli evrak, nama yazılı, emre yazılı ve hamiline yazılı olmak üzere üç gruba ayrılır. Nama yazılı senetler temlik beyanı ve zilyetliğin nakli ile devredilir. Zilyetliğin naklinin en yaygın yolu teslimdir. Fakat zilyetliğin teslimsiz iktisabı da mümkündür. En zor devredilen kıymetli evrak türü budur. Emre yazılı kıymetli evrak ise, senet zilyetliğinin nakli ve ciro yoluyla devredilir. Hamiline yazılı kıymetli evrak ise, devri en kolay gruptur. Zira bu tür senetler sadece senet zilyetliğinin nakli ile devredilir. Senet kimin elinde ise o kişi senedin alacaklısı sayılır. Bu üçlü ayrım doğrultusunda her bir grubun tanımına, devirlerinin özelliklerine ve hangi senetleri kapsadıklarına yakından bakmak gerekir.