Emlak Yöneticim

Klavye Eğitim ve Öğretiminin Önemi

Klavye Eğitim ve Öğretiminin Önemi

Bilgi toplumunda, sadece bilgiye sahip olan değil onu paylaşan, dönüştürerek yeni bilgi yaratan ve etkin kullanan bireyler çalışma yaşamında yerlerini almaktadır. Akıllı telefonların, tabletlerin ve bilgisayarların büyük bir hızda gelişimi ve hayatımıza girişinin bu süreci hızlandırmış olması kuşkusuz ki yadsınamaz.            

Teknolojiyi mümkün olduğunca etkin ve verimli olarak kullanabilmenin ilk adımı klavye öğrenilerek atılabilir. Çünkü klavye sahip olduğumuz bilginin, verinin elektronik-sayısal ortama ya da bilgisayar ortamına aktarılmasını sağlayan “olmazsa olmaz” temel araçtır 

Standart Türk Klavyesi, İhsan Sıtkı Yener başkanlığındaki bir grup bilim adamı tarafından 1955 yılında geliştirilmiştir. İhsan Sıtkı Yener, TDK kılavuzundaki 29 bin 934 kelimenin istatistiğini almış ve 183 bin 596 harfin kaç kez kullanıldığını belirlemiştir. Parmaklarının röntgenlerini çektirip, kas, sinir sistemini inceleterek fiziksel güçleri ve hareket özellikleri tespit ettirmiştir. O gün yapılan çalışmalara göre Türkçe’ de en çok kullanılan beş harfin sırasıyla, a, e, k, i ve m olduğu ortaya çıkmıştır . Buna uygun olarak bu harfler klavyede en kolay ulaşılabilecek yerlere yerleştirilmiştir. 

Türkçe’deki harflerin kullanılma oranları, ünlü-ünsüz ses ilişkileri, hece ve söz yapısı, parmakların kuvvet, yetenek ve işleklikleri göz önünde bulundurularak üretilen F klavye, bu özellikleri bakımından Türkçeye çok uygundur. 

Bilimsel temellere dayalı standart bir Türk klavyesi geliştirilmesinin zorunluluğuna inanan İhsan Yener, bu konuda 1946’ dan itibaren daktilo öğretmeni sıfatı ile sürdürdüğü çalışmalarının dikkate alınmasını ancak 1955’ te başarabilmiştir. Yabancı uzmanlarla da pekiştirilmiş İhtisas Komisyonu’nca oluşturulan on parmak yöntemi ile Türkçe için uygun F dizilimi 20 Ekim 1955’te standart Türkçe klavye olarak kabul edilip gümrük kanunlarına “bundan sonraki ithalat, standart Türk klavyesine uygun olacak” diye bir madde eklenmiştir. Ancak büyük maliyeti ve zorluğundan dolayı mevcut yazı makinelerinin olduğu gibi bırakılmasına karar verilmiştir. Türkiye’deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavyeye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu’na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından Zorunlu Standart olarak onanmasıyla kesinleşmiştir. 

Klavye kelimesinin öğrencilerde çağrışım yaptığı kelimeler arasında “meslek ve iş” öncelikte yer almaktadır. Klavyenin, bir “meslek – iş kapısı” olarak algılandığı görülmüştür. Araştırmaya katılan öğrencilerin tamamına yakını F klavye kullanmaktadır. Bazı öğrencilerin başlangıçta klavye türlerinden haberdar olmamaları veya ön yargıları olmalarına rağmen dersi aldıktan sonra F klavyeyi kullanır ve F klavyenin kullanılmasını savunur hale geldikleri görülmüştür. Bu bağlamda F klavyenin önemi ve kullanımı hususunda kamuoyu nezdinde farkındalık yaratılması gerektiği söylenebilir. F klavye eğitimi konusunda uzman kişilerce halka eğitimler verilmesi sağlanabilir.

F klavye kullanımının kamu kurumlarında zorunlu hale getirilmesi önemli bir adım olmakla birlikte, F klavye eğitiminin ilköğretim düzeyinde de desteklenmesi önerilebilir. Ayrıca teknolojik aletlerin F klavye uyumlu olmasının desteklenmesi, F klavye kullanımın yaygınlaşması ve uygulanabilirliği açısından önem taşımaktadır. Öğretim elemanının öğrencileri motive edici faktörü göz önüne alındığında dersin öğretim elemanı, dersin gerekliliğini vurgulamalı, öğrencilerin derse dikkatini verebilmesi, öğrencilerin derste daha istekli olabilmesini sağlamalı, ders uygulamalarında bireysel farklılıkları gözetmelidir. Klavye eğitiminin verildiği dersliklerde ses-gürültü faktörü minimize edilmelidir. Bu bağlamda, öğrencilerin kulaklık kullanması, isteyen öğrencilerin fon müzik ile birlikte çalışması gürültü problemini ortadan kaldırabilir. Derste kullanılan materyallere ilişkin olarak eksik görülen kâğıt tutacağının yoksunluğu ciddi sağlık problemlerine yol açabileceği düşünülmektedir. Ortam ısısının ise normalin altında veya üstünde olması da öğrenciler tarafından başarıyı etkileyen bir faktör olarak değerlendirilmiştir. Mevcut teknolojinin gelişiminin F klavye kullanımını olumsuz etkileyeceği görüşü hâkimdir. Özellikle ses tanıma sistemleri, F klavye için bir tehdit olarak algılanmaktadır. Ancak, teknoloji ürünleri F klavye kullanımını destekler ise bu olumsuz düşüncenin tersine döneceği görüşü de mevcuttur. 

Öğrenciler F klavyenin kamu kurumlarında zorunlu hale getirilmesini büyük oranda desteklemektedir. Bu noktadan hareketle, başlangıçta kulağa hoş gelmeyen hatta dayatma algısı taşıyan bir uygulamanın diğer taraftan millî bir şuurla desteklendiği ve olumlu karşılandığı göze çarpmaktadır. Bu uygulamaya ek olarak yerel veya ulusal yarışmaların düzenlenmesi öğrenmeyi teşvik edebilir. Öğrenciler, yarışmalarının kendilerini motive edeceğini ifade etmişlerdir. F klavye tanıtımıyla ilgili bir kamu spotu hazırlanması ve sevilen bir rol model ile dikkat çekilmesi önerilebilir.