Narin Güran Cinayeti: Olayın Detayları ve Yargı Süreci
Narin Güran Cinayeti: Olayın Detayları ve Yargı Süreci
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos 2024 tarihinde kayboldu. Kayıp ihbarının ardından başlatılan arama çalışmaları sonucunda, 8 Eylül 2024'te Narin'in cansız bedeni bir dere yatağında çuval içinde bulundu.
Soruşturma ve Tutuklamalar
Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Narin'in ailesi ve yakın çevresi dahil olmak üzere toplam 26 kişi şüpheli olarak sorgulandı. Bu kişilerden 10'u tutuklandı. Tutuklananlar arasında Narin'in annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası ve aynı zamanda köy muhtarı olan Salim Güran ile cesedi gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar bulunuyor.
Amca Salim Güran'ın aracının şoför koltuğunda Narin'e ait DNA örneklerinin bulunması ve Narin'in kaybolduğu saatten kısa bir süre sonra köyden ayrıldığının tespit edilmesi, şüpheleri üzerine çekti. Ağabey Enes Güran'ın ise vücudundaki diş izleri ve morluklar dikkat çekti; ancak Enes, bu izlerin arama çalışmaları sırasında veya kendi kendine zarar vermesi sonucu oluştuğunu iddia etti.
Dava Süreci
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 23 Ekim 2024'te Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Davanın ilk duruşması 7 Kasım 2024 tarihinde Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirildi. Duruşma öncesinde ve sırasında adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Duruşmaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu "müşteki kurum" sıfatıyla katıldı
Deliller ve İddialar
Soruşturma sürecinde elde edilen deliller arasında, amca Salim Güran ile 15 yaşındaki işçisi R.A. arasındaki silinmiş ancak kurtarılan mesajlaşmalar da bulunuyor. Bu mesajlarda, Narin'in öldürülmesiyle ilgili olabileceği düşünülen ifadeler yer alıyor. R.A. ise ifadesinde bu mesajları hatırlamadığını belirtti
Ayrıca, Narin'in kaybolduğu gün ve öncesinde aile üyelerinin cep telefonu sinyal kayıtları ve HTS analizleri, şüphelilerin olay anında aynı evde bulunduklarını gösteriyor. Bu veriler, şüphelilerin birlikte hareket ettiklerine dair önemli deliller arasında yer alıyor.
Narin Güran'ın öldürülmesi, Türkiye'de büyük bir infial yarattı ve çocuklara yönelik şiddet olaylarının önlenmesi konusunda toplumsal duyarlılığı artırdı. Dava süreci devam ederken, adaletin tecelli etmesi ve benzer trajedilerin yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması yönünde çağrılar yapılıyor.
Bu trajik olay, aile içi şiddet ve çocuk istismarı konularında farkındalığın artırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumun tüm kesimlerinin bu tür olayların önlenmesi için sorumluluk alması ve çocukların güvenli bir ortamda büyümelerini sağlamak için çaba göstermesi büyük önem taşıyor. Ama ne kadar önem taşısa bile ülkemizi ne kadar üzse de böyle olaylar , hala yaşanmaya devam ediyor ardı arkası gelmiyor bu gidişle zaten ne yazık ki son bulacağını düşünmüyorum bunun gibi nice olayların.