Emlak Yöneticim

Ödeme Emrine İtiraz

Ödeme Emrine İtiraz

 1. Ödeme Emrine İtiraz

Borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde ödeme emrine itiraz edebilir. Ödeme emrine itiraz üzerine itiraz bertaraf edilene kadar takip durur. Süresi içerisinde itiraz bertaraf edilirse takip kaldığı yerden devam eder.

Ödeme emrine itiraz sebepleri imzaya itiraz ve borca itiraz olmak üzere ikiye ayrılır.

A) İmzaya İtiraz

Alacaklının bir adi senede dayanarak takip yapması durumunda, borçlu bu senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde itiraz ederse bu imzaya itirazdır. Dikkat edilmesi gereken husus senedin adi senet olması gerektiğidir. Eğer senet resmi bir senet ise bu durumda imzaya itiraz mümkün değildir. Borçlu resmi senedin altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ediyorsa genel mahkemelerde sahtelik davası açması gerekir.

İmzaya itiraz ayrıca ve açıkça belirtilmeli. Aksi halde senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılır.

Borçlu itirazını örneğin, “imzayı inkâr ediyorum”, “imzaya itiraz ediyorum”, “imza sahtedir”, “böyle bir senet imzalamadım” şeklinde yapabilir.

B) Borca İtiraz

Borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazları borca itirazıdır.

Borçlu kendisine gönderilen ödeme emri üzerine, borcun doğmadığı, borcun sona erdiği, zamanaşımına uğradığı, vadesinin gelmediği, şarta bağlı olduğu veya borcunun ödeme emrinde belirtildiği kadar olmadığı gibi sebeplerle itiraz edebilir.

Borçlu itirazında sebep bildirmek zorunda değildir. Ancak bildirmiş olduğu sebepler ile bağlıdır. Bunları daha sonra değiştirip genişletemez. Bu bağlılık itirazın kaldırılması davası açılması halinde geçerli olup itirazın iptali davası açıldığında borçlu borcu olmadığını her türlü delil ile ispat edebilir.

Sadece borca itiraz eden borçlu senet altındaki imzayı ikrar etmiş sayılır.

2. İtiraz Usulü

Öncelikle borçluya usulüne uygun ödeme emri gönderilmiş olması gerekmektedir. Takip başlamadan önce veya takipten önce ihtiyati haciz aşamasında yapılan itiraz ödeme emrine itiraz olarak kabul edilemez. Ancak takip talebinden sonra ödeme emri gönderilmeden borçlunun takipten haberdar olup da yaptığı itiraz geçerli olarak kabul edilir. Ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmelidir. Bu süre kesindir, icra memuru itirazın süresinde olup olmadığını kendiliğinden inceler. Borçlu, yedi gün dolmadan itirazı olmadığını bildirirse, takip kesinleşir; Artık bundan sonra itiraz süresi dolmasa dahi itiraz edemez. Ancak, yedi günlük süre dolmadan itiraz eden borçlu, yine yedi günlük süre dolmadan itiraz ettiği alacak miktarını arttırabilir veya imzaya itiraz etmemişse imzaya da itiraz edebilir. 

Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde ödeme emrini gönderen icra dairesine yapılır. Borçlunun başka bir yerde bulunması halinde borçlu, bulunduğu yer icra dairesine de, takibin yapıldığı icra dairesine gönderilmek üzere itirazda bulunma hakkı vardır.

3. Gecikmiş İtiraz

İtiraz süresinin kesin olması kuralının istisnası gecikmiş itirazdır. Borçlu kusuru olmaksızın bir engel sebebiyle süresinde ödeme emrine itiraz edemezse bu itirazını sonradan yapabilir.

Gecikmiş itiraz, icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine, borçlunun haczedilmiş malları paraya çevrilinceye kadar engelin ortadan kalktığı günden itibaren üç gün içerisinde yapılır. İcra mahkemesine başvuru üzerine takip kendiliğinden durmaz.

4. Kısmı İtiraz

Borçlu borcun bir kısmına itiraz etmek istiyorsa, itirazında itiraz ettiği borç miktarını ayrıca ve açıkça bildirmelidir. Aksi takdirde hiç itiraz yapmamış sayılır ve takip kesinleşir. Örneğin, borçlunun “benim bu kadar borcum yoktur”,  “borcum bu kadar değildir” ya da “kısmi itiraz ediyorum” biçimindeki itirazı kısmi itiraz sayılmaz ve borçlu hiç itiraz etmemiş sayılır. Bununla birlikte itirazdan, itiraz edilen kesim anlaşılabiliyorsa bu durumda kısmi itiraz kabul edilmelidir. Özellikle senette tahrifat yapılarak borç miktarının değiştirildiği yönünde yapılan itirazlarda, tahrifat yapılan miktarla, asıl miktar anlaşılabilir. Kısmi itirazın usulüne uygun olarak yapılmamasının yaptırımı hiç itiraz edilmemiş sayılma olduğundan, borçlunun kısmi itirazda bulunmak istemesi hâlinde, borcunu ve itiraz etmek istediği miktarı açıkça belirtmesi gerekir.

5. İtirazın Sonuçları

Süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan itiraz takibi kendiliğinden durdurur. Ödeme emrine itiraz eden borçlu mal beyanında bulunmak zorunda değildir. Borçlu kısmi itirazda bulunursa borcunu kabul ettiği kısım için takip kesinleşir ve durmaz, itiraz edilen kısım için takip durur.

İtiraz üzerine alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir.