SANAYİLEŞME
SANAYİLEŞME
Sanayileşme, ekonomik yapının sanayi lehine değişmesi ve ekonomik faaliyetler içinde sanayinin payının artması olarak tanımlanabilir. Bu süreç, mal üretiminde makineleşmeyi, üretim tekniklerinde yeni yöntemlerin uygulanmasını ve üretilen malların kalitesinin yükseltilmesini içerir. Sanayileşme, aynı zamanda üretim maliyetlerinin azaltılması ve ekonomik, siyasal ve sosyal değişikliklerin oluşması anlamına gelir.
Sanayileşmenin bazı önemli etkileri şunlardır:
- Ekonomik Büyüme: Sanayileşme, ülkelerin ekonomik büyümesini hızlandırır. Sanayi sektörünün gelişmesi, milli gelirin artmasına ve istihdam olanaklarının çoğalmasına katkıda bulunur.
- Teknolojik Gelişme: Sanayileşme, teknolojik yeniliklerin ve bilimsel araştırmaların artmasına neden olur. Bu da üretim süreçlerinin daha verimli hale gelmesini sağlar.
- Toplumsal Değişim: Sanayileşme, toplumsal yapıda önemli değişikliklere yol açar. Kırsal alanlardan kentlere göç artar ve şehirleşme hızlanır.
- Uluslararası Rekabet: Sanayileşmiş ülkeler, uluslararası ticarette daha rekabetçi hale gelir. Bu da ihracatın artmasına ve döviz gelirlerinin yükselmesine yardımcı olur.
Türkiye'de sanayileşme süreci özellikle 1930'lardan itibaren hız kazanmış ve 1960'larda planlı ekonomi politikaları ile yeni bir boyut kazanmıştır. Günümüzde ise bilgi bazlı üretim ve Ar-Ge çalışmaları, sanayileşmenin önemli unsurları arasında yer almaktadır.
SANAYİ DEVRİMİNİN SONUÇLARI
Sanayi Devrimi, sadece ticari ve ekonomik yapıyı değil, insan hayatının her alanını derinden etkileyen ve tamamen değişim yaratan sonuçlar doğurmuştur.
Bu sonuçlar,
- Şehirlerde Nüfus Artışı
- İşçi Sınıfının Ortaya Çıkışı ve Sosyalizmin Doğuşu
- Sömürgeciliğin Yayılması
- Çevre Sorunları
- Bilimsel ve Teknik Gelişmelerin Hızlanması
- Genel Refahın Artması
- İnsan Ömrünün Uzaması
Bu devrimin yaşanması ile şehirlerde fabrikaların açılması nedeni ile kırsal bölgelerden kente yoğun göçler yaşanmış, şehir nüfusu hızla artarken, kırsal bölgelerde topraklar terk edilmiştir. Şehirlerde insan sayısı artınca, işçi sayısı taleplerin üstüne olmaya başlamış ve çalışma şartlar ve yaşam şartları zorlu bir hal almaya başlamıştır. Çocuk işçiler zorlu görevlerde çalıştırılmaya başlamıştır. Bu olumsuz durumların neticesinde ise işçi mücadelesi ortaya çıkmış ve komünizm – sosyalizm gibi akımlar doğmuştur.