Teknolojinin Günlük Hayatımıza Etkisi
Günümüzde teknoloji, hayatımızın tam ortasında yer alıyor. Sabah gözümüzü açtığımız andan gece uyuyana kadar bir şekilde teknolojiyle iç içeyiz. Ben bile sabah uyanır uyanmaz ilk iş olarak telefonuma bakıyorum. Gelen mesajlara göz atıyorum, sosyal medyada neler olmuş diye bir bakıyorum, sonra da belki bir müzik açıp güne öyle başlıyorum. Bu durum çoğu insan için artık çok sıradan bir hâl aldı.
Hayatımızın bu kadar teknolojiyle çevrili olması hem büyük kolaylıklar getiriyor hem de bazı sıkıntıları beraberinde getiriyor. Mesela artık banka işleri, fatura ödeme, alışveriş gibi şeyler birkaç tıkla halledilebiliyor. Eskiden bunlar için saatlerce kuyrukta beklenirdi. Eğitimde de aynı şekilde teknoloji büyük rol oynuyor. Pandemi döneminde uzaktan eğitim hayatımızın bir parçası oldu. O zaman olmasa da şimdi hâlâ bazı derslere çevrim içi olarak katılıyorum ya da internette araştırmalar yaparak ödevlerimi daha kolay hazırlayabiliyorum. Bu yönüyle teknoloji gerçekten zaman kazandırıyor ve işleri kolaylaştırıyor.
Ama madalyonun bir de diğer yüzü var. Teknoloji bazen bizi gerçek hayattan koparıyor. Arkadaşlarla dışarı çıkmak yerine telefonla konuşmayı tercih ediyoruz. Eskiden arkadaşlarla buluşup saatlerce sohbet ederdik, şimdi herkes bir köşede telefonuna gömülmüş hâlde. Ben bazen dışarıda otururken etrafa bakıyorum, neredeyse herkesin elinde telefon var. İnsan ister istemez soruyor: Gerçekten birlikte vakit mi geçiriyoruz, yoksa sadece aynı ortamda mı bulunuyoruz?
Bir de sosyal medya konusu var. İnsanlar artık kendilerini olduğundan farklı gösterme çabasında. Sürekli bir beğeni alma, dikkat çekme isteği var. Bu da psikolojik baskı yaratabiliyor. Özellikle gençler arasında karşılaştırma duygusu çok yaygın. “O bunu yapmış, ben neden yapamadım?” düşüncesi insanı yıpratabiliyor. Hâlbuki herkesin hayatı kendine özel ama teknolojiyle bu sınırlar biraz kayboluyor gibi.
Kendi adıma teknolojiyi dengeli kullanmaya çalışıyorum. Telefonu veya bilgisayarı tamamen hayatımdan çıkaramam, çünkü okulum, işlerim, sosyal çevrem bunlara bağlı. Ama arada kendime “teknoloji detoksu” yaptığım da oluyor. Bazen bir gün boyunca telefona bakmadan dışarı çıkmak, kitap okumak ya da yürüyüş yapmak çok iyi geliyor.
Sonuç olarak teknoloji hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Onu doğru kullanırsak bize çok faydası dokunur. Ama her şeyde olduğu gibi burada da denge çok önemli. Ne tamamen kopmak gerekiyor ne de tamamen içinde kaybolmak. Önemli olan, teknolojiyi bizim yönetmemiz; onun bizi değil.