Emlak Yöneticim

Ticaret Hukuku

Ticaret Hukuku

Ticaret hukuku, ticari faaliyetleri düzenleyen, ticari işletmeler, tacirler, şirketler, kıymetli evraklar ve rekabet gibi alanları kapsayan özel hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, ticari işlemlerin düzenli, güvenli ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuş kuralları içerir.

Ticaret hukuku, hem bireysel tacirleri hem de büyük şirketleri kapsadığı için ekonomik hayatın temel yapı taşlarından biridir. Ticari ilişkilerde tarafların haklarını ve sorumluluklarını belirler, bu sayede ekonomik sistemin dengeli bir şekilde işlemesine katkıda bulunur. Ticari işletme, esnaf işletmesi düzeyini aşan gelir elde etme amacını taşıyan ve sürekli, bağımsız bir şekilde faaliyet gösteren bir işletmedir. Bir işletmenin ticari nitelik kazanabilmesi için, esnaf işletmesi düzeyinin üzerinde gelir elde etme hedefi olmalı, işletmenin sürekliliği ve bağımsızlığı bulunmalıdır. 

Eğer bir kişi başka bir işletmede çalışıyor veya başkasına destek sağlıyorsa ya da işletmeyi taciri adına yönetiyorsa, o kişi tacir kabul edilmez. Tacir kavramı, TTK madde 12/1 madde içeriğinde açıklanmaktadır. Buna göre, kendi adına ve kısmen dahi olsa ticari işletme işleten kişilere tacir denir. Peki ticaret hukuku nasıl ortaya çıktı? Ticaret Hukuku, katı bir hukuk disiplini olmaktan ziyade, adet ve örfiyat hukukuna dayalı olarak evrim geçirmiştir. 

Ticaret ve tacirlerin (burjuvazinin) altın dönemlerinde, loncalar şeklinde örgütlenmiş, özelleşmiş gruplara özgü yeni bir hukuk alanı olarak zuhur etmiştir. Bu hukuk dalı, “tacirlerin hukuku” şeklinde de anılır. 20. yüzyılın başında ortaya çıkan modern anlayışa göre, ticari etkinlikler artık bireysel düzeyden çıkarak daha büyük hacimli ve küreselleşen bir yapıya bürünmüştür. Bu yapıda, “ticari işletme” kavramı çeşitli unsurların bir araya gelerek oluşturduğu bir organizasyon olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu nedenle, günümüz Türk Ticaret Kanunu ticari işletmeleri temel alarak düzenlenmiştir. Kanun’da yer alan “tacir“, “ticari iş“, “ticari hüküm” ve “ticari dava” gibi kavramların oluşum süreci, “ticari işletme” faktörüne bağlıdır. 

Ticaret hukuku ekonomik anlamda da çok önemlidir. Ekonomik hayatın düzenli işleyişini sağlamak için vazgeçilmezdir. Sonuç olarak Ticaret hukuku, ticari hayatın düzenlenmesi ve ekonomik istikrarın sağlanmasında kritik bir öneme sahiptir. Ticari faaliyetlerin çeşitlenmesi ve uluslararası ticaretin artmasıyla birlikte, ticaret hukukunun kapsamı da genişlemiş ve önemi daha da artmıştır. Bu nedenle, ticaret hukuku kurallarının bilinmesi ve uygulanması, hem bireysel tacirler hem de büyük şirketler için büyük bir gerekliliktir.