İkinci El Araç Satıcısı ile Eksperin, Satılan Araçta Ortaya Çıkan Ayıplardan Dolayı Hukuki Sorumluluğu
İkinci el araç satıcısı ile eksperin, satılan araçta ortaya çıkan ayıplardan dolayı hukuki sorumluluğu hakkında
30331 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik’in 14. maddesi gereğince 8 yaşının üzerinde yahut 160 bin km.nin üzerindeki araçların satışında ekspertiz raporu alınması zorunlu değildir. Dolayısıyla bir aracın hem 8 yaşını doldurmamış hem de 160 bin km’nin altında ise ekspertiz raporu alınması zorunludur. Fakat 8 yaşının yahut 160 bin km’nin üzerindeki araç satışlarında ihtiyari olarak eksper raporu alınmasında yasal bir engel yoktur. Bu sebeple ikinci el araç satışlarında alıcı ve satıcı, birbirlerinin beyanları yanında aracı bir ekspere inceletip onun raporuna göre de hareket edebilirler. Bu durumda, araçta, ekspertiz raporunda bulunmayan bir ayıp ortaya çıktığı zaman eksper, ayıplı hizmetinden dolayı hukuken sorumlu olur. Bununla birlikte eksperin hukuki sorumluluğunun doğması için aracın yaşının veya km’sinin ne olduğu önemli değildir. Oto eksperinin hukuki sorumluluğundan bahsedebilmek için ayıbın, ekspertiz raporunda ortaya çıkmaması; eksperin eksik, hatalı, yanlış yahut hileli rapor vermesi gerekli ve yeterlidir. Eksperin sorumluluğuna ilişkin hükümler, ilgili Yönetmelik yanında temel olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yer almaktadır.
Ekspertiz raporunda, aracın herhangi bir ayıbı bulunmadığı belirtilmiş, buna rağmen araçta bir ayıp ortaya çıkmışsa satıcı ile hatalı rapor veren eksper, müteselsilen (birlikte) sorumlu tutulabilir yani alıcı, araçtaki ayıptan kaynaklanan haklarını yalnızca ekspere veya yalnızca satıcıya yahut hem ekspere hem de satıcıya karşı ileri sürebilir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 11. maddesinde alıcının seçimlik haklarına yer verilmiştir. Bu kapsamda alıcı, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilir. Bunun dışında alıcı, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkına da sahiptir. Bunlardan ayrı olarak alıcı, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını yahut imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteyebilir. Buna karşılık ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir.
Ayrıca tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile beraber Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.
Her ne kadar bu haklar, satıcıya karşı ileri sürülebilecek haklar olsa da oto eksperinin hukuki sorumluluğu satıcı ile müteselsil sorumluluk olduğu için bunların kural olarak ekspere karşı da ileri sürülebileceği kabul edilir. Dolayısıyla yukarıda sayılan haklar, bu arada tazminat talebi için, ekspere karşı da başvurulabilir.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da, bu Kanun’un uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını düzenlemiştir. Eksper ile alıcı arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bununla birlikte satıcı ile alıcı arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkeme, her zaman Tüketici Mahkemesi olmayabilir. Bu durumda eksper ile satıcının her ikisine birden dava açılması halinde bu davanın hangi mahkemede görüleceği sorunu ortaya çıkar. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörüldüğünden ve eksper ile alıcı arasındaki uyuşmazlık da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından, eksper ile satıcıya aynı anda başvurulması halinde de davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Yargıtay da aynı kanaattedir. Yargıtay’ın önüne gelen bir olayda satıcı, ikinci el araba satarken alıcıya, araçta önemsiz bir boya olduğunu söylemiştir. Alıcı, aracı ekspertiz şirketin servisine kontrol için götürmüş, şirketin de ekspertiz hizmeti verdiği sırada aracın kaportasında küçük bir boya olduğunu başka bir hasarının olmadığını söylemiştir. Bunun üzerine alıcı, 04.03.2010 tarihinde aracı satın almıştır. Daha sonra alıcı, 31.12.2010 tarihinde aracı üçüncü kişiye satmış, ancak iki gün sonra aracı satın alan üçüncü kişi, “Tramer” kayıtlarında aracın daha önceden pert olduğunun belirtildiğini söyleyerek aracı iade etmek istemiştir. Alıcının eşi de aracı, 05.01.2011 tarihinde iade almıştır. Bunun üzerine alıcı, ayıplı aracı satan satıcıdan ve ayıplı hizmet veren ekspertiz şirketin her ikisinden şimdilik 8.000.00. TL'nın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Tüketici Mahkemesi, davayı husumetten reddetmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, şu sonuca varmıştır: “...Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Diğer davalı hakkındaki davanın da şirkete tebaen tüketici mahkemesinde görülmesi gerekir...” (Yargıtay 13.Hukuk Dairesi, 03.04.2013 Tarih, 2012/25036 Esas, 2013/8521 Karar)