Meslek hastalığı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesinde izah edilmiştir. Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütümşartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.

Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunu;

  1. SGK’nın yetkilendirdiği sağlık hizmet sunucuları tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporu ile,
  2. SGK’nın gerekli gördüğü hallerde, SGK Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.

Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanması durumunda;

Sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için SGK tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık SGK’nın veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.

Meslek hastalığını SGK’ya kimler bildirir ?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve genel sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesine göre

  1. Sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından,
  2. Sigortalı bakımından ise kendisi tarafından,

    bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile SGK’ya bildirilmesi zorunludur.

Meslek hastalığına yakalanan kişinin hakları nelerdir ?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve genel sağlık Sigortası Kanunu’nun 16. maddesine göre

a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneğine hak kazanır.

b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilir.

c) Meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanacaktır.

d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilecektir.

e) Meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilir.

İş kazası ve  meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere kurumca işverene ödettirilir.

01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren yasal düzenlemeyle birlikte işçi işveren ilişkisinden kaynaklı davalar, istisnalar hariç olmak üzere zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur.

İş kazası ya da meslek hastalığından doğan tazminat davaları ve hizmet tespiti davaları ise zorunlu arabuluculuğa tabi olmayıp dava açılmadan önce arabuluculuk müessesine başvuru zorunlu değildir. Ancak her iki tarafın isteği halinde taraflar ihtiyari arabuluculuk süreci ile anlaşıp dava yoluna gitmeden anlaşabilirler.

Meslek hastalığına ilişkin tazminat davası açılırken en çok yapılan hatalardan biri de Sosyal Güvenlik Kurumu’na meslek hastalığı bildirimi yapılmadan davanın açılmasıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu’na meslek hastalığı bildirimi yapılmadan tazminat davası açılması mümkün olmakla mahkemece SGK tarafından yürütülen tahkikatın sonucu bekletici mesele yapılmaktadır.

İşçinin meslek hastalığına yakalanması halinde Türk Borçlar Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca ‘Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.’

Maluliyetin meydana geldiği meslek hastalığına ilişkin tazminat dosyalarında zamanaşımı süresi 10, ölüm halinde ise 15 yıldır. İşlenen fiil için ceza kanununda daha uzun bir süre zamanaşımı düzenlenmiş ise bu süre uygulanır.

Zamanaşımı meslek hastalığının meydana geldiği tarihten başlar. Maluliyet halinde ise zamanaşımı süresi maluliyetin kesin olarak tespit edildiği, gelişen durumun varlığı halinde ise gelişen durumun tamamlandığı tarihten itibaren başlar.

Mahkemelerin görevi dava konusuna göre belirlenir. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü uyuşmazlıklarda genel görevli mahkeme olan İş Mahkemeleri görevlidir.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca, meslek hastalığına ilişkin davalarda davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Meslek hastalığından doğan tazminat davalarında Hukuk Muhakemeleri Kanunu 16. madde uyarınca, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Bu konuda davacının seçimlik hakkı bulunmaktadır.